İnsanın En Temel İhtiyacı Anlaşılmak: İlk Online Terapi Seansı
İnsan ilk dünyaya gelindiği andan itibaren her kalp anlaşılmak için atar.
Bir terapi sürecine başlarken şunu hep göz önünde bulundururum: O kadar basit değil bir problemin varlığını kabul etmek, internete girmek, bir terapist aramak, bulmak, incelemek, bilgi mesajı atmak, "Ne anlatacağım; anlatmalı mıyım; yargılanır mıyım?" düşünceleri ile seansa gelmek, hiç tanımadığı birine (psikolog bile olsa) kendini açmak... O kadar basit değil.
Terapide ilk anlam burada başlıyor. Hep dediğim gibi bir kalbi anlamak dünyanın en hassas ama bir o kadar da keyifli işidir.
Bir insanın duvarları ardındaki çocukla tanışmak ve oyuna davet etme sürecidir terapi...
Bu kısa girişten sonra online terapilerin ilk seanslarının nasıl geçtiğine dair kaygılarınızı hafifletmek üzere bazı bilgiler aktarmak isterim.
İlk Online Terapi Seansından Neler Beklemelisiniz?
Bu konu ilk seansa gelen herkesin aklında olan hatta kaygılanmasına yol açan bir durumdur. Bu durum ilk defa gidilen bir yerde ne yapacağımızı bilememeye benzer. Evet, bu durumdan ötürü, terapiyi ilk defa gidilen bir yer olarak hayal edebilirsiniz. Ancak bunun haricinde bir etken daha vardır.
Terapi, insanın bazen kendisine bile açmaktan kaçındığı duyguları, düşünceleri, deneyimleri, acıları açmak için gelmeye karar verdiği bir yerdir. İnsanın kendiyle buluştuğu, kendine açıldığı, bazen kendine kapandığı, kendiyle tartıştığı, kendiyle barıştığı, geçmişiyle kucaklaştığı, geleceğiyle selamlaştığı bir yerdir. Kimi zaman yoldur, kimi zaman da yolculuğun ta kendisi… Tıpkı hayat gibi.
Terapi hayatın minyatür halidir. Ve hayattaki her ilişkinin başlangıcı gibi terapi sürecinin başlangıcı da kaygı uyandırabilir.
Bu kaygıyı paylaşmanız terapistiniz ve sizin için güzel bir başlangıç olabilir. Ne kadar kaygılanırsanız da unutmamalısınız ki karşınızda duygularınızı anlamlandırmaya yardımcı olacak bir profesyonel var. Onunla ilk terapi seansı kaygılarınızı paylaşabilirsiniz.
Tanışma
Her ilişkinin başında olduğu gibi ilk online terapi seansına terapist ve danışan kendini tanıtarak başlar. Terapist soruna yaklaşım tarzından ve yararlandığı psikoloji ekollerinden bahsedebilirken, danışan ise yaşadığı yer, yaş gibi temel bilgilerle kendini tanıtmaya başlayabilir.
Unutulmamalıdır ki sorun ne olursa olsun siz bu sorundan ibaret değilsiniz. O sorun geçip gittiğinde de siz, “siz” olarak var olmaya devam edeceksiniz. O nedenle tanışma aşamasında sorundan önce size odaklanılır.
Bu doğrultuda ilk terapi seansında sizi getiren sorunun yanı sıra, sosyal çevreniz, kişisel öykünüz ile ilgili sorular da sorulur.
Psikoterapi Çerçevesi
İlk seans esnasında çizilen çerçeveler psikoterapi sürecinin daha kaliteli geçmesini sağlar. Terapist ve danışanın bu çerçeveyi ilk seansta konuşması ve anlaşması terapi sürecinin kalitesini yükseltmek adına önemlidir. Bu nedenle ilk terapi seansında, seans süreleri, nasıl ilerleneceği, görüşme sıklığı gibi konular belirlenir.
Psikoterapi Hedefleri
Genel tanışma ve çerçevenin oluşturulmasından sonra sizi psikoterapiye getiren sorun/sorunlar ve bu
Psikoterapi hedefleri belirlemek bir navigasyona benzer. Tüm terapi süreci boyunca tekrar tekrar gözden geçirilerek hedefe daha konforlu gitmenize olanak sağlar.
Geliş Nedenlerini Saptama
İlk terapi seansının bu kısmında sizi psikoterapiye getiren nedenler üzerinde durulur. Ve ne zamandan beri bu sorunların hayatınızı etkilediği konuşulur. Terapistiniz durumu daha iyi anlamak adına size açık uçlu sorular sorarak konuyu anlatmanızı isteyebilir. Bu durum danışanlarımızın en çok zorlandığı kısımlardandır. Çünkü yazımın başında belirttiğim gibi bir insanın başka birine açılması kolay değildir. Ama merak etmeyin, bu kısımda zorlanırsanız terapistiniz kendinizi daha rahat ifade etmeniz konusunda size destek verecektir.
“Kronik Rahatsızlığınız Var mı?”
İnsan sadece biyoloji veya sadece psikolojiden ibaret değildir. Bir beden içerisinde biyoloji ve psikoloji denge halindedir. Hal böyle olunca kimi zaman psikoloji biyolojiyi etkilerken, kimi zaman da tam tersi görülebilmektedir. Bu nedenle psikoterapistiniz size tiroid, şeker gibi bir rahatsızlığınız olup olmadığını sorabilir. Ve bu doğrultuda bir tıp hekiminden yardım almanız konusunda bilgilendirebilir.
Psikoterapistten Beklenti
Bu kısım terapi süreci açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü herkesin terapistinden beklentisi farklı olabiliyor.
Örneğin, bazı bireyler hayatın yorgunluğu içerisinde hızlı bir çözüm bulmaya çalıştığından dolayı terapistinden doğrudan fikir almak isteyebilir (Örneğin; sevgilimden ayrılmalı mıyım?). Ancak psikoterapide doğrudan öneride bulunulmamaktadır. Ve inanın ki size iyi gelen bu gibi görünse de iyi gelmesi mümkün değildir. Çünkü terapide sorunla başa çıkabilme gücünü kendi içinizde kendinizin bulmasına yardımcı olacak sorular sorulur.
“Daha Önce Bir Ruh Sağlığı Hizmeti Aldınız mı?”
Daha önce bir uzmandan destek almış olmanız şu anki terapi süreciniz açısından değerli bilgiler içerebilir. Geçmişte nelerle başa çıkmak istediğiniz ve hangi noktalarda olumlu sonuçlar alıp hangi noktalarda olumlu sonuç alamadığınız, sizin için olumlu veya olumsuz deneyimler, şu anki psikoterapistinizin, sizin beklentilerinizi anlama ve değerlendirip psikoterapi sürecine katması açısından çok değerlidir.
“Terapi Süreci Ne Kadar Sürer?”
İlk terapide en çok sorulan sorulardan biri terapi sürecinin ne kadar süreceği ile ilgilidir. Her insan haklı olarak sorununun bir an önce çözülmesini istiyor. Bunu danışan kadar terapist de istemektedir. Ancak terapi süresi kişiden kişiye göre değişiklik gösterebileceğinden ilk seansta kesin bilgi verilememektedir.
Ayrıca kesin bilgi vermek yarardan çok zarara neden olabilir. Şöyle hayal edelim, siz bir terapi sürecine “10 seans sonunda sorunum çözülecek” diye başlarsanız sonuca odaklanmaktan sürece dikkatinizi veremezsiniz. Haliyle sona yaklaştıkça umut artar ve süreç uzar ise bu sizde gereksiz stres ve üzüntü yaratabilir. Oysa ki psikoterapide sürecin sonuna değil kendisine odaklanıldığında daha faydalı olmaktadır. Ek olarak söylemeliyim ki, sürecin kısa veya uzun olması sizin sorununuzun zor olduğu ya da başaramadığınız anlamına gelmiyor. Unutmayın ki herkesin yolculuğu kendine özeldir. Ve terapinin içsel bir yolculuk olduğu düşünülürse herkesin yolculuğu da kendine özel olabilmektedir. Yol üzerinde farklı konuların ele alınması gerekebilir. Bu da süreci uzatabilir. Ama belirttiğim gibi sürecin uzaması ya da kısalması gayet olası ve doğaldır. Önemli olan sürecin içinde yolculuk etmek ve özgürce öğrenmektir.
Modeli Tanıtma
Tanışma, sorunun ele alınması, çerçevenin çizilmesi, beklentilerin ele alınması gibi kısımlardan sonra psikoterapi sürecinde yararlanılacak ekol hakkında bilgilendirme yapılır.
Özet ve Geri Bildirim
İlk terapinin son kısmında genel bir seans özeti yapılır. Ve ilk seansın geri bildirimlerle beslenmesi, gelecekteki seanslar açısından da önemli olacaktır. Son olarak da bir sonraki seans için uygun gün ve saat seçimi sağlanarak ilk terapi seansı gerçekleştirilir.
Ek Olarak İlk Online Terapi Seansında Ne Olur?
Tüm yazdıklarım online veya yüz yüze tüm psikoterapilerde ele alınan konularken online terapide bunlara ek olarak bağlantınızın iyi ve güvenli olması, bilgisayar/telefonunuzun kişisel olması, bağlantı sırasında sarsılmaların olmaması için telefon veya tabletin bir masada sabitlenmesi, ses kalitesini riske atmamak için mümkün ise kulaklık kullanılması büyük önem taşır. Ayrıca danışanın seans süresince odada rahatsız edilmemesi de büyü önem taşır.
Son Olarak…
Genel bilgilerden bahsettik… Şimdi de ilk online terapi seansını gerçekleştirmek isteyen ama çekinen kişilere hitap etmek istiyorum.
Bir yolculuğa çıkma kararı almak bile insana zor gelirken terapi yolculuğuna çıkma kararı almanın da zor olması doğaldır. Sizi bu kararı almaya iten stresli durumlar, yaşam olayları, travmalar, belki de tam tersi güzel bir dönem öncesi duyulan kaygılar olabilir.
Artık Terapidesiniz.
Burası sizin güvenli alanınız… Her zaman söylerim ki zihin zaten hayatta çok kontrollü bir yapı içerisinde: Trafikte, AVM’de, iş yerinde, okulda, evde yemek yaparken bile bir kontrol altında… Terapide zihne baskı yapmadan onun verdiği sinyaller ile konuların açılmasına olanak sağlanan güvenli bir alandır. Yani hiçbir konuyu siz hazır hissedene kadar zorlamak olmaz.
İnsan zihni, su altında karşılaşılan bir midye kabuğuna benzer. Üzerine ne kadar çok dokunulursa kendini o kadar kapatır.
Bu örnekte olduğu gibi konuya çok sık dokunmak değil, ufak ama doğru zamanda dokunuşlar yapmak mühim bir detaydır. O neden ile terapi hassas ve adım adım ilerleyen bir süreçtir.
Bu yolculuğa çıkmaya karar verdiğiniz an size destek olmaya hazırım.
