Yazan: Terappin | 19 Kasım 2021 tarihinde yayınlandı. 28 Şubat 2023 tarihinde güncellendi.
Manik depresif olarak da bilinen bipolar bozukluk yoğun duygusal durumların şiddetli bir şekilde günlerce hatta haftalarca seyretmesidir.
Duygusal yükselişlere (mani veya hipomani) ve duygusal düşüklüklere (depresyon) neden olan bu hastalık uyku, enerji, işlevsellik, düşünme/yargılama yetisi ve davranış biçimimizi son derece olumsuz etkiler.
Bipolardan muzdarip kişilerin duygu inişleri ve çıkışları birbirine taban tabana zıttır. Bipolar bozukluk problemi olan bir birey kendini aşırı enerjik ve mutlu hissederken aynı gün içerisinde ya da bir gün arayla çok mutsuz ve umutsuz hissedebilir.
Maalesef, bipolar bozukluk yaşam boyu süren bir psikolojik zorluktur.
Zorlayıcı ve sabır gerektiren bir süreç de olsa bu problemin semptomlarının giderilmesi ilaçlar ve profesyonel bir psikoterapi programıyla mümkündür. İyi bir terapi süreci ve uzman bir psikolog yardımıyla ruh halinizi kontrol altına alabilir ve olumsuz belirtileri en aza indirgeyebilirsiniz.
Bipolar bozukluk ruh halimizde ve günlük yaşamdaki aktifliğimizde öngörülemez olumsuzluklara neden olabilir. Bu sebeple bipolar bozukluğu iyi tanımak ve muhtemel bir problem karşısında gerekli tedbirleri almak hayat kurtarıcı olacaktır.
Bipolar bozukluğun 2 temel belirtisi vardır: Mani ve depresyon.
Bipolar bozukluk son 10 yılın en sık görülen hastalıklarından biridir. 2005 yılında yapılan bir araştırmada 5 milyondan fazla insanın bipolar bozukluğun farklı türleriyle mücadele ettiği görüldü. Bipolar bozukluğun belirtileri ergenliğin son evrelerinde ve yetişkinliğin ilk çağlarında daha sık görülür ancak çocukluk döneminde de yoğun şekilde gözlenmeye başlanmıştır.
Nedenleri kesin olarak anlaşılmasa da bu problemin görülme oranı kadınlarda erkeklere oranla daha yüksektir. Bipolar bozukluğu teşhis etmek zor olsa da belirtilerini ve türlerini bilmek sizi etkili bir tedaviyle ilgili bilinçlendirecektir.
Bipolar bozukluğun dört temel türü vardır ancak bunlardan iki tanesi yaygın şekilde teşhis konulanıdır.
Bipolar bozukluğun bu türü “manik depresyon” olarak isimlendirilir.
Manik belirtilerin son derece açık olduğu bu evrede kişinin ruh halindeki ve davranışlarındaki aşırılık hızla yükselir ve kontrolden çıkar. Bir bireyin bipolar I bozukluğuna sahip olduğu geçirdiği manik ataklardan anlaşılır.
Yaşanan durumun manik dönem olup olmadığı aşağıdaki verilerden saptanır:
Ancak her depresif dönem bipolar bozukluğun göstergesi değildir. Hangi tip dönemin ne zaman tekrarlanacağı belirsizdir. Bu nedenle danışanın koruyucu ve düzenli bir tedavi programını takip etmesi gerekir.
Bipolar II bozukluğunun bipolar I’den daha yaygın olduğu düşünülür. Depresif belirtileri kapsayan bu dönemde manik depresyon belirtilerin şiddeti düşüktür ve bu dönem hipomanik belirtiler olarak adlandırılır.
Hipomani döneminde kesinlikle bir psikologdan yardım alınmalıdır. Tedavi sürecine gidilmeden devam ederse kısa zaman içinde ağır bir majör depresif dönem olarak karşımıza çıkar. Mani ve karma tip nöbetler bu dönemde yaşanmaz. Bipolar II bozukluğu yaşayan kişinin bu fark etmesi oldukça güçtür, bu sebeple ailesinin ve yakınlarının gözlemlenen ufacık bir belirtide bir uzmandan yardım almaları ve kişiyi terapiye teşvik etmeleri gerekir.
Bu dönemde hasta tekrarlanan minör depresif ataklar yaşar. Hastanın normal kalabildiği dönemler maksimum iki aydır. Siklotimi hastası bir birey neşe ve hareketlilik hemen ardından durgunluk ve suskunluk şeklinde dalgalanan ve kronik bir şekilde devam eden (en az 2 yıl) zorlu bir süreç geçirir.
Profesyonel bir tedavi ile desteklenmedikçe Bipolar I veya Bipolar II bozukluklarına dönüşmesi muhtemeldir.
Bilim insanları bipolar bozukluğun kesin bir nedenini saptayamamıştır ancak birkaç önemli faktörün bu hastalığa neden olabileceğine inanmaktadırlar.
İşte bipolar bozukluğun muhtemel nedenleri:
Genetik faktörler: Genetiğin rolü mutlak olmasa da aileden bir bireyin bipolar bozukluğa sahip olması diğer bireyleri risk grubuna sokar. İlginçtir ki tek yumurta ikizleri üzerinde yapılan bir araştırmada ikizlerden biri bipolar bozukluğa sahipken diğerinde bu problem görülmemiştir. Genetik faktörlerin risk oluşturma ihtimali değişkenlik göstermektedir.
Stres: Stresli ve travmatik olaylar yaşayan bir bireyde bipolar bozukluğun görülme ihtimali yüksektir. (Ailede ölüm, cinsel istismar, boşanma, maddi ve manevi bir kayıp) Böyle kritik süreçlerde stres ve duygu yönetimi konusunda bir uzmandan yardım almak bipolar bozukluğun ve beraberindeki birçok problemin gelişimi önleyecektir.
Beynin yapısı ve işlevi: Beynin işleyişi üzerine yapılan çalışmalarda hangi fonksiyonların bipolar bozukluğa neden olduğu net bir şekilde tespit edilememiştir. Fakat araştırmacılar bipolar bozukluğa sahip kişilerin ortalama beyin boyutlarında ve aktivasyonlarında farklılıklar gözlemlemiştir.
Bipolar tedavisinin temel taşlarından olan ilaç tedavisi atakların şiddetini ve sıklığını düşürür. İlaç tedavisi son derece kritiktir. Doktorunuzun ilacın türünü ve dozunu iyi ayarlaması gerekir ve doğru ilacın bulunması biraz zaman alabilir.
Her bireyin fiziksel ve ruhsal yapısının ilaçlara verdiği tepki farklıdır. Bipolar bozukluğun farklı evreleri de göz önüne alındığında bu evrelerle uyumlu birkaç ilacın denenmesinde ve muhtemel olumsuzluklar ve yan etkiler gözlendikten sonra tek bir ilaç kullanımına dönülmesi daha etkili olacaktır. Bu, aynı anda birkaç ilaç kullanılmalı demek değildir.
Duygusal problemlerle ve mental hastalıklarla başa çıkmanın en iyi yolu uzman bir psikoterapist ile çalışmaktır.
Bipolar hastalığın tedavisinde kullanılan 3 modern tedavi yöntemi şunlardır:
Bilişsel Davranışçı Terapi: Bilişsel davranışçı tedavi programının amacı, bipolar bozukluğa neden olan faktörleri saptamak ve çözümlemektir. Olumsuz düşünme sistemi bu problemin en büyük nedenlerinden ve tetikleyicilerinden biridir. Bilişsel tedavi programı ile kişinin düşünme biçiminde olumlu ve köklü değişimlere gidilmesi sağlanır ve kontrol mekanizması geliştirilir.
Kişilerarası ve Sosyal Ritim Terapisi: Kişilerarası terapi hayatlarımızdaki stres faktörünü azaltmak hatta mümkünse yok etmek üzere temellendirilmiştir. Bipolar bozukluğa sahip kişilerin biyolojik saatleri vardır ve sosyal hayatlarındaki düzenin ve ritmin bozulması demek biyolojik saatin de bozulması demektir. Bu yüzden sosyal ritmi sabit tutmak biyolojik ritmin de düzenini korumak demektir.
Aile Odaklı Tedavi: Ailenizde bipolar bozukluğu olan bir bireyle yaşamak oldukça güçtür ve bilinçsizce verdiğiniz tepkiler onlar için güçlü bir tetikleyici olabilir. Aile odaklı tedavinin amacı aile bireylerini bipolar hakkında bilgilendirmek ve onunla nasıl başedileceğini anlatmaktır.
Gündelik alışkanlıklarımız bipolar bozukluğu olumlu ve olumsuz anlamda tetikler. Örneğin uzun süreli uykusuzluk strese yol açar ve stres bipolar bozukluğun en büyük tetikleyicilerinden biridir. Bu yüzden uyku düzenini oturtmak ruh halinizdeki ve enerjinizdeki dalgalanmaları da olumlu etkileyecektir.
Bipolar bozukluğa sahip kişilerin bağımlılık yapan aktivitelere yönelme eğilimi çok yüksektir. Bu sebeple bu probleme sahip kişilerin enerjilerini ve yeteneklerini doğru yere kanalize etmeleri gerekir.
Ödül ve ceza odaklı etkinliklerden kaçınılmalı ve stres seviyesini düşüren ve sosyalliği arttıran hobiler edinilmelidir.
Terappin'in uzman klinik psikologları ile daha huzurlu bir hayata ulaşabileceğin terapi yolculuğuna ilk adımı at.