Vazgeçmek Neden Bu Kadar Zor? | Vazgeçmenin Önemi

Yazan: Terappin | 16 Şubat 2023 tarihinde yayınlandı. 28 Şubat 2023 tarihinde güncellendi.

Vazgeçmek Neden Bu Kadar Zor? | Vazgeçmenin Önemi

Vazgeçmek, genellikle bir yenilgi ya da güçsüzlük olarak algılanıyor.

Çocukluğumuzdan itibaren, birçoğumuz “pes etme, daha çok çalış, diren” motivasyonları ile büyütülüyoruz.

Hep direnerek yaşamak mümkün mü? Bazen yön değiştirmemiz ve geri çekilmemiz gerekir mi?

Eğer öyle ise vazgeçmek devam etmekten daha mı zordur?

Vazgeçmek Neden Bu Kadar Zor?

Azim, harika bir niteliktir. Eğer mucitler, bilim adamları, sanatçılar, azimle çalışmaya devam etmeselerdi, bugün hayatımızı kolaylaştıran birçok teknolojiden ve yenilikten mahrum kalabilirdik.

Bu nedenle, çocukluğumuzdan itibaren “asla vazgeçme” ilkesi ile büyütüldük.

Ancak, bazen de tam olarak yapmamız gereken vazgeçmektir. Vazgeçmek sizi her zaman kötü, başarısız, güvensiz ya da güçsüz bir insan yapmaz.

Doğru noktada bırakabilmeniz, sizin kayıplarınızı ne zaman azaltacağınızı bilecek kadar olgun, akıl ve ruh sağlığınızı koruyabilecek kadar bilinçli, yön değiştirme riskini alabilecek kadar cesaretli biri insan olduğunuzu gösterir.

Buna rağmen, vazgeçmek kolay değildir.

Vazgeçmeyi Zorlaştıran 5 Neden

Mutlu olmadığınız, kendinizi yeterli hissetmediğiniz herhangi bir hedefi ya da bir ilişkiyi bırakmayı düşündüğünüz ama yapamadığınız zamanlar olmuştur.

Vazgeçmeyi zorlaştıran nedenler:

Kolay olmadığı düşünülür

Vazgeçmek zordur çünkü olması için emek verdikçe bu gayretin karşılığını almak istersiniz. Ancak, sırf bu nedenle sizi mutsuz eden bir durumun içinde olmayı sürdürmemelisiniz.

Heyecanınızı ve kendinize olan güveninizi kaybetmeden ilerlemeniz gerekir. Bazen kabullenerek bırakmalısınız.

Yeteneksiz ya da yetersiz olduğunuz için değil, başka işlerde neler başarabileceğinizi görebilmek için.

Başarısız olmaktan korkulur

Başarı, herkes için kıymetlidir. İyi bir okul kazanmak, yönetici pozisyonunda çalışmak ya da terfi almak pek çok insan tarafından başarı olarak görülür. Bu pozisyonlardan herhangi birine sahip olduğunuzda çevrenizdeki insanlar tarafından daha fazla ilgi ve takdir görmeye başlarsınız.

Bu nedenle başarısız olduğumuzda kabul görmeyeceğinizi ya da dışlanacağınızı düşünebilirsiniz.

Oysaki yapamadığınız her iş size neler yapabileceğinizi ve nelerden kaçınmanız gerektiğini gösterecektir.

Belirsizlik korkutucu olabilir

Bazen işler iyi gitmediğinde hedef değiştirmeniz gerektiğini fark edersiniz ama bir sonraki adımda da olumsuzluk ve mutsuzluk yaşamaktan korkabilirsiniz. Geleceğin belirsizliği sizi ürkütebilir. Bu ise vazgeçmeyi zorlaştırır.

Eğer bir yol ayrımına geldiyseniz esnek ve cesur davranmalısınız. Böylece ihtimalleri daha iyi görüp değerlendirebilirsiniz.

Ulaşması güç hedefler belirlenmiş olabilir

Kendimiz için gerçekçi ve gerçekleştirebileceğimiz hedefler koymaya özen göstermeliyiz. Yeteneklerimizin ve yeterliliğimizin ne olduğunu bilerek hareket etmeliyiz.

Bir hedefe ulaşmak için yapılan birden fazla ciddi girişimden sonra hala istediğimiz sonucu elde edememişsek bunun için zaman harcamayı bırakmalıyız. Bunun yerine, farklı, eşit derecede tatmin edici bir hedef olup olmadığını düşünmeliyiz.

Bu, standartlarımızı düşürmek anlamına gelmez, tam tersine: Kişinin zamanına ve enerjisine akıllıca yatırım yapacak kadar değer vermesi anlamına gelir.

Varılmak istenen nokta önemini yitirmiş olabilir

Bazen, amacınıza ulaşmadan önce koşullar değişmiş olabilir. İnsanlar bir hedefe ulaşmak için kendilerini motive etmekte zorlandıklarında, bunun nedeni bazen amaçlarının onlar için eskisi kadar anlamlı olmamasıdır.

İnsanlar zamanla değişir ve hedeflerinin de değişmemesi için hiçbir neden yoktur. Bu sizin yetersiz olduğunuz ya da amaçlarınızın önemsiz olduğu anlamına gelmez.

Zaman içinde farklı özelliklerinizi keşfetmiş olabilirsiniz. Ya da sizi daha mutlu edecek başka bir fırsatla karşılaşmış olabilirsiniz.

Bu iş benim için önemini yitirdi ama çok da emek verdim, bu yüzden devam etmeliyim diye düşünmemelisiniz.

Vazgeçme Zamanı Geldiğini Nasıl Anlarız?

İçinde bulunduğunuz durum iyiye gitmiyorsa aklınıza daha ne kadar devam etmeliyim sorusu takılabilir.

Karar vermekte zorlanıyorsanız belirtilen ipuçlarından yararlanabilirsiniz:

Bir sorunu çözme arayışınız, hayatınızın diğer tüm yönlerini ele mi geçiriyor?

Sürekli olarak kaygı ve huzursuzluk hissediyorsanız, işlerinin sonunun nereye varacağını düşünmekten kendinizi alamıyorsanız hayattan tam olarak zevk alamazsınız.

O halde, neden denemeye devam etmelisiniz? Bunun nedenlerini yeniden düşünmenin zamanı gelmiş olabilir.

Değerli bir hedefe doğru çalışmak, sevindirici ve heyecan verici olmalıdır.

İstediğinizi sandığınız şeyi elde etme konusundaki heyecanınızın olmaması, muhtemelen çabalamaya ve asla varamamaya alıştığınız anlamına gelir. Bu rutin size hizmet etmez.

Bunun yanı sıra, bilinmeyenden veya diğer insanları üzmekten korkmak da sizi istenmeyen bir durumu sürdürmeye itebilir. Nasıl ilerlediğinizden emin olduğunuz ve insanlar tarafından kabul gördüğünüz bir işi sürdürmek sizi güvende hissettirebilir.

Ancak, bu alanda gerçekten mutlu musunuz ve devam etmek istiyor musunuz?

Eğer bu işi sürdürmeyi bıraksaydınız hayatınız nasıl olurdu? Bu soruyu sorduğunuzda gelen ilk duyguya dikkat edin.

Özgürlük veya coşku hissi, vazgeçmeye hazır olduğunuzun bir işaretidir.

Olumlu sonuçların neler olabileceğini hayal edemiyor musunuz?

Bir amaca ulaşmak için sürekli çalışmaya devam ettiğiniz halde başarılı olmak imkansız bir hayal gibi görünüyorsa, kendi çabalarınızı sabote etmeye başlarsınız.

Sessiz bir yerde, hedefinizin gerçekleştiği anı ayrıntılı olarak düşünün. Sorununuzun çözümünü net bir şekilde hayal edebiliyor musunuz?

Başarılı olduğunuzu ve başarınız hakkında iyi hissettiğinizi görebiliyor musunuz?

Değilse, amacınıza olan bağlılığınızı yeniden değerlendirmek iyi bir fikirdir.

Kendiniz hakkında kötü hissetmeye mi başladınız?

İstediğiniz noktada olamamak, yeteneklerinizden şüphe duymanıza neden olabilir. Kendinizde bir sorun olup olmadığını merak edebilirsiniz.

Çoğu durumda, öz değerinizi inciten bir iş, ilişki veya proje buna değmez.

Sorunu çözmeyi veya hedefe ulaşmayı isteyen tek kişi sizsiniz, ancak sonuç sadece size bağlı değildir. Zaman ve şartlar da oldukça önemlidir.

Uygun bir alan ve sizi destekleyecek kimseler bulamazsanız, kendinize olan güveninizi yitirmeden yeni bir yön belirlemelisiniz.

Bu özellikle ilişkilerde geçerlidir.

Bir arkadaşınızla teması başlatan veya bir ilişkiyi geliştirmek için harekete geçen tek kişi sizseniz, ilişkinin gelişmesi ve hatta hayatta kalması pek olası değildir.

Bağlı olan tek kişinin siz olduğunuz ilişkileri bırakmak, geçici acıya neden olur, ancak olumsuz duyguların üstesinden geldiğinizde, sevgi dolu ve size iyi gelen insanları hayatınıza kabul etmeye başlarsınız.

Sabah uyandığınızda ilk düşünceniz pes etmek mi oluyor?

Uyanır uyanmaz kendinizi yorgun mu hissediyorsunuz? İşlerinizi tamamlayacak motivasyonu bulamıyor musunuz?

İç sesinizi susturduğunuzda duygusal bir ağırlık hissedebilirsiniz çünkü aslında duygularınızı göz ardı etmiş olursunuz. Sezgileriniz, sizi gitmeniz gereken yerlere, sahip olmanız gereken kariyere ve tanışmanız gereken insanlara yönlendirir.

Vazgeçmek, karar vermek kolay olmayabilir fakat tatmin edici ve keyifli yaşam deneyimlerinin kapılarını aralayacaktır.

Bırakmak sizi bir öğrenme, büyüme ve genişleme yoluna girmenize yardımcı olacaktır.

Vazgeçmek Gerçekten İyi Bir Fikir Olabilir Mi?

Hedefe ulaşma kavramı, kendi kendine yardım endüstrisini onlarca yıldır körükledi. Kişisel gelişim kitaplarının çoğu, vazgeçmenin aforoz olduğunu düşündürmeye başladı, motivasyonel konuşmalar, zorluklar karşısında sebatın erdemlerini anlatmaya başladı.

Bunun yanı sıra, ekrandaki biyografiler, dikkatlerini, olasılıklar aleyhineyken inatla hedeflerinin peşinden koşanlara çevirdi.

Tüm bunlar, ağır duygusal ve ruhsal bir bedel ödesek bile bir amacın peşinden gitmenin bir cesaret göstergesi olduğu algısını yarattı. Vazgeçmek ise her zaman, kaçmanın en kolay yolu olarak görüldü.

Bir amacın veya alışkanlığın peşinden koşmanın duygusal sağlığınıza zarar verdiğini gözlemlediyseniz, buna olan bağlılığınızı yeniden gözden geçirmenin zamanı gelmiştir.

Bu yüzden bazen içinde bulunduğunuz durumdan uzaklaşmanın daha sağlıklıdır.

Vazgeçmek sorun yaratmayabilir

Çevrenizde hayatları boyunca tasarımcı, müzisyen veya şef olma hayallerinin peşinden gitmek için mühendislik veya tıp gibi teknik bir alandaki kariyerini bırakmış insanların olduğunu duymuşsunuzdur.

Bu durum onları daha az başarılı yapmaz ya da daha az para kazanacakları veya hayat güvencelerinin olmayacağı anlamına gelmez.

Dikkat etmemiz gereken birkaç unsur vardır:

  • Tutkularımızın ve yeteneklerimizin ne olduğunu bilmemiz yaptığımız işten keyif almamızı sağlar.
  • Sosyo ekonomik durumumuz hedef değiştirmeye uygun olmalıdır. Maddi ve manevi bir kayıp yaşamamak ya da yaşanabilecek kaybı en aza indirgemek için şartları uygun bir hale getirmeliyiz.
  • Kendi duygu ve düşüncelerimize öncelik vermeliyiz. Kimi zaman toplumsal bir baskıya ya da dışlanmaya maruz kalmamak için de bizi mutsuz eden bir işi sürdürüyor olabiliriz. Bu uzun vadede özgüven eksikliğine ve kaygı bozukluğuna neden olabilir.

Eğer yapmak istediklerinizin farkındaysanız ve sosyo ekonomik durumunuz devam etmenize izin veriyorsa içinde bulunduğunuz, devam ettiremediğiniz bir işten ya da hedeften vazgeçmelisiniz.

İşaretleri takip edin

Bazı durumlar artık bırakma zamanı olduğunu gösterir.

İşte onlardan birkaçı:

  • Belirsizlik varsa ve yönetmekte zorlanıyorsanız bırakmalısınız.

Eğer içinde bulunduğunuz durum içinizde kaygı ve telaş gibi olumsuz hisler yaratıyorsa, neler olabileceğini öngöremiyorsanız belirsizlik vardır. Belirsizlik hareket alanınızı kısıtlar ve esnek bir şekilde düşünmenizi engeller.

  • Sizi tanımlayan şey amacınız ve ona ne kadar yakın olduğunuz değildir.

Eğer her an gerçekleştirmek istediğiniz amacı düşünüyorsanız ve bunun sizi tanımlayan bir hedef olduğuna inanıyorsanız biraz geri çekilmelisiniz. Başka uğraşlar bulmak, biraz zaman bırakmak, olmama halini de kabullenebilmek daha sağlıklı kararlar vermenize yardımcı olacaktır.

  • Bu alışkanlık artık sizi mutlu etmiyor olabilir

Sizi geliştirecek olan alışkanlıklar, size yardımcı olan ve sizi tüketmeyenlerdir. Bir şey sizi artık mutlu etmiyorsa, onunla ilgilenmenin bir anlamı yoktur.

Sizi gerçekten mutlu etmiyorsa ve amacın ruhunuzu emiyormuş gibi hissetmenize neden oluyorsa, bu, durmanız gerektiğinin açık bir göstergesidir.

Eğer belirtilen durumları deneyimliyorsanız, vazgeçmek düşündüğünüz kadar kötü olmayabilir.

Zihninizi Etkilemeden Bir Hedeften Nasıl Vazgeçilir?

Popüler kültürü “asla pes etme" ve "dinlen ama vazgeçme" gibi ifadelerle doludur, ancak bunun gibi jenerik motivasyonel ifadeler psikolojik ve duygusal sağlığımız üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

Bu tür sözler zarar verici olabilir çünkü genelde bizim için iyi olan kararları teşvik etmezler, bunun yerine popülist başarı ideallerini savunurlar ve başarılı olmak için kendimizi feda etmemiz gerektiğine inanmamıza neden olabilirler.

Hedefe giden yol bizi mutsuz ediyorsa, genellikle onu başardığımızda kendimizi bitkin ve içsel olarak yıkılmış hissederiz. Sonunda hem yolculuk hem de varış noktası bizi tatmin etmez.

Elde ettiğimiz tek şey, başarı yanılsamasının bir başka örneğiyle toplumun şartlandırmasını yinelemek olur.

Vazgeçmek karmaşık bir süreç gibi gelebilir ama aslında öyle değildir. Eğer bırakmak ya da devam etmek konusunda kararsız kaldıysanız, neden bırakmanız gerektiğine dair bir liste yapın.

Alternatif olarak devam ettiğinizde ya da bıraktığınızda nasıl sonuçlarla karşılaşabilirsiniz ve bunlar size kendinizi nasıl hissettirir düşünmek fayda sağlayabilir.

Bu, zihinsel, fiziksel ve duygusal sağlığınızı etkiliyor mu?

Mutlu olmadığınız için mi vazgeçiyorsunuz? O zaman evet, bırakmalısınız.

Kendinize olabilecek en kötü şeyin ne olduğunu ve neden korktuğunuzu da sorabilirsiniz. Cevaplardan herhangi biri, diğer insanların kararınız hakkında nasıl hissedeceğini içeriyorsa, size gerçek mutluluğu neyin vereceğine karar vermek için durup kendiniz düşünmeniz gerekir.

Uzun vadeli başarı için kısa vadeli fedakarlıklara katlanmak cazip gelse de uzak bir hayalin peşinden koşmaktansa bir hedefin gerçekten size hizmet edip etmediğini değerlendirmeniz gerekir.

Uykusuzluk veya uyuma güçlüğü, panik ataklar, kaygının fiziksel belirtileri ve başarısızlık korkusu gibi yaygın stres sinyallerini kendinizde olup olmadığını gözlemleyin. Bu şeyler norm haline gelmeye başladığında, hedefinizi yeniden gözden geçirmenin zamanı gelmiştir.

Ne zaman vazgeçmeniz gerektiği konusunda kafanız karıştıysa, aynaya bakmanızı ve hedefinizin size ve duygusal iyiliğinize hizmet edip etmediğini kendinize sormanız gerekir.

Sonuncusuysa, kendinize bir adım geri atma ve sizi sağlam, desteklenmiş, beslenmiş ve tatmin olmuş hissettiren bir şeye odaklanmaya çalışmaktır.

Günün sonunda, belirli bir amaca ulaşmak için kişisel zorluklara katlanmak mutluluğun anahtarı olabilir. İnsanlar olarak, genelde hayalimizi gerçekleştirdiğimiz anda her şeyin yerli yerine oturacağına dair gerçekçi olmayan beklentilere sahip olma eğilimindeyizdir.

Ancak bu her zaman doğru değildir. Hayatın birçok farklı alanında hayallerimiz olabilir. Bu yüzden hayatın birçok yönünden ve kişiliğimizden ödün vermemeliyiz.

İlişkilerden Vazgeçmek

İş, eğitim ve kariyer planlamalarının yanı sıra bırakmakta en çok zorlanılan konulardan birisi mutsuz devam eden ilişkilerdir.

Aşk, hissetmesi çok güzel ama çok da zorlayıcı bir duygu olabilir.

Eğer ilişkiniz artık sizi ve partnerimizi zorluyorsa nasıl kabulleniriz ve bırakırız? Birini düşünmekten kendinizi alamıyor musunuz?

Birinden vazgeçmek için ne yapmalı?

Durumun gerçekliğini kabul edin

İyimserlik kötü bir özellik değildir. Zor veya acı verici durumlarda umuda tutunabilme yeteneği, tipik olarak kişisel gücün bir işareti olarak kabul edilir.

Ancak, zorlu ilişkiler söz konusu olduğunda, hayal ettiğiniz gelecekten çok mevcut gerçekliği düşünmek daha yararlıdır.

Sevdiğiniz kişi aynı şekilde hissetmeyebilir. Veya belki de belirli anlarda çılgınca aşık hissediyorsunuz, ancak zamanınızın geri kalanını hemen hemen her konuda fikir ayrılığına düşerek birlikte geçiriyorsunuzdur.

Böyle zamanlarda yaşadığınız gerçekliği kabullenerek hareket etmelisiniz.

İlişkideki ihtiyaçlarınızın neler olduğunu belirleyin

Bir ilişkiden ne istediğinize ve kesinlikle ne istemediğinize dikkatlice bakmak, bir birlikteliğin sizin için uygun olup olmadığını belirlemenize yardımcı olabilir.

Yaşadığınız duygunun önemli olduğunu kabul edin

 Bir birlikteliği sonlandırmaya karar verdiğinizde genellikle yaşadığınız kötü onları düşünmeye başlarsınız. Güzel anları, size neler kattığını göz ardı edebilirsiniz.

Bu ise hissettiğiniz duygunun önemsiz olduğunu düşünmenize ve değersiz hissetmenize neden olur. Ancak, sizi mutsuz eden bir kişiden vazgeçmek aslında neler istemediğinizi anlamanıza yardımcı olacaktır.

Bunun biraz zaman alabileceğini kabullenmemiz gerekir

Aşk, tutku ve heyecan tükenebilir. Bu genellikle hızlı bir süreç değildir ve bu süreçte yoğun bir şekilde duygusal ve psikolojik olarak çaresiz ve mutsuz hissedebilirsiniz.

İşte bu dönemde size yardımcı olacak bazı ipuçları:

  • Kendinize karşı sabırlı olun.
  • Aynı durumda bir arkadaşınıza söyleyebileceğiniz şeyi kendinize söyleyerek öz şefkat uygulayın.
  • Acı çekmenin de doğal olduğunu kabul edin.
  • Acının sonsuza kadar sürmeyeceğini kendinize hatırlatın.

Size uygun olmayan birini sevmek, sizi inciten birini sevmek sizi kötü biri yapmaz. Birinin en iyi yanını görmek ve değişeceğini düşünmek yorucudur ve doğru değildir. Bakış açınızı değiştirmek ve kabullenmek zaman alacaktır.

Karamsarlığa kapılmamaya özen göstererek kabullenmeniz gerekir.

  • Bir terapiste danışın

Bir ilişkiden vazgeçmek oldukça zorlayıcı olabilir. Bu zamanlarda daha doğru kararlar alabilmek için bir uzman desteği almalısınız.

Belirtilen durumları deneyimliyorsanız terapi almak size iyi gelecektir:

  • Günlük rutinlerinizi yaşamakta zorlanmak
  • Duygularınız hakkında kafanızın karışık olması
  • Çaresiz ve mutsuz hissetmek
  • Duyguları kabul etmekte sorun yaşamak

Terapi, duyguları keşfetmek ve onları verimli bir şekilde ele almak için stratejiler üzerinden konuşmak için güvenli, yargılayıcı olmayan bir alan sağlar. Bir terapist ayrıca, yoğunluk azalana kadar bu duygularla başa çıkma becerilerinizi size öğretebilir.

Aşağıdaki durumlarda hemen profesyonel yardım almak her zaman en iyisidir:

  • İntihar düşüncelerine sahip olmak
  • Umutsuz hissetmek
  • Sürekli depresyon veya kaygı duyguları yaşamak

 

KAYNAKÇA

Why Giving Up Can Sometimes Be Good, Psychology Today, 2017

BLOG

Önerilen Diğer İçerikler
Terapi yolculuğuna daha uygun fiyatlarla başlayabilmen için ilk seansının %15'ini biz karşılıyoruz.

Terappin ile Terapi Yolculuğuna %15 İndirimli Başla

Terappin'in uzman klinik psikologları ile daha huzurlu bir hayata ulaşabileceğin terapi yolculuğuna ilk adımı at.

Terapi yolculuğuna daha uygun fiyatlarla başlayabilmen için ilk seansının %15'ini biz karşılıyoruz.