Vazgeçmek, genellikle bir yenilgi ya da güçsüzlük olarak algılanıyor.
Çocukluğumuzdan itibaren, birçoğumuz “pes etme, daha çok çalış, diren” motivasyonları ile büyütüldük.
Hep direnerek yaşamak mümkün mü? Bazen yön değiştirmemiz ve geri çekilmemiz gerekir mi?
Eğer öyle ise vazgeçmek devam etmekten daha mı zordur?
Hadi gel, beraber öğrenelim!
Vazgeçmek Neden Bu Kadar Zor?
Azim, harika bir niteliktir. Eğer mucitler, bilim adamları, sanatçılar, azimle çalışmaya devam etmeselerdi, bugün hayatımızı kolaylaştıran birçok teknolojiden ve yenilikten mahrum kalabilirdik.
Bu nedenle, çocukluğumuzdan itibaren “asla vazgeçme” ilkesi ile büyütüldük.
Ancak, bazen de tam olarak yapmamız gereken vazgeçmektir.
Vazgeçmek seni her zaman kötü, başarısız, güvensiz ya da güçsüz bir insan yapmaz.
Doğru noktada bırakabilmen, senin kayıplarını ne zaman azaltacağını bilecek kadar olgun, akıl ve ruh sağlığını koruyabilecek kadar bilinçli, yön değiştirme riskini alabilecek kadar cesaretli biri insan olduğunu gösterir.
Buna rağmen, vazgeçmek kolay değildir.
Vazgeçmeyi Zorlaştıran 5 Neden
Mutlu olmadığın, kendini yeterli hissetmediğin herhangi bir hedefi ya da bir ilişkiyi bırakmayı düşündüğün ama yapamadığın zamanlar olmuştur.
Peki ama neden yapamadın? Gel birlikte bakalım!
Kolay olmadığı düşünülür
Vazgeçmek zordur çünkü olması için emek verdikçe bu gayretin karşılığını almak istersin. Ancak, sırf bu nedenle seni mutsuz eden bir durumun içinde olmayı sürdürmemelisin.
Başarısız olmaktan korkulur
Başarı, herkes için kıymetlidir. İyi bir okul kazanmak, yönetici pozisyonunda çalışmak ya da terfi almak pek çok insan tarafından başarı olarak görülür. Bu pozisyonlardan herhangi birine sahip olduğunda çevrendeki insanlar tarafından daha fazla ilgi ve takdir görmeye başlarsın.
Bu nedenle başarısız olduğumuzda kabul görmeyeceğini ya da dışlanacağını düşünebilirsin.
Oysaki yapamadığın her iş sana neler yapabileceğini ve nelerden kaçınman gerektiğini gösterecektir.
Belirsizlik korkutucu olabilir
Bazen işler iyi gitmediğinde hedef değiştirmen gerektiğini fark edersin ama bir sonraki adımda da olumsuzluk ve mutsuzluk yaşamaktan korkabilirsin. Geleceğin belirsizliği ürkütebilir. Bu ise vazgeçmeyi zorlaştırır.
Ulaşması güç hedefler belirlenmiş olabilir
Kendimiz için gerçekçi ve gerçekleştirebileceğimiz hedefler koymaya özen göstermeliyiz.
Varılmak istenen nokta önemini yitirmiş olabilir
Bazen, amacına ulaşmadan önce koşullar değişmiş olabilir. İnsanlar bir hedefe ulaşmak için kendilerini motive etmekte zorlandıklarında, bunun nedeni bazen amaçlarının onlar için eskisi kadar anlamlı olmamasıdır. İnsanlar zamanla değişir ve hedeflerinin de değişmemesi için hiçbir neden yoktur. Bu senin yetersiz olduğun ya da amaçlarının önemsiz olduğu anlamına gelmez.
Zaman içinde farklı özelliklerini keşfetmiş olabilirsin. Ya da seni daha mutlu edecek başka bir fırsatla karşılaşmış olabilirsin.
Bu iş benim için önemini yitirdi ama çok da emek verdim, bu yüzden devam etmeliyim diye düşünmemelisin.
Vazgeçme Zamanı Geldiğini Nasıl Anlarız?
İçinde bulunduğun durum iyiye gitmiyorsa aklına daha ne kadar devam etmeliyim sorusu takılabilir.
Karar vermekte zorlanıyorsan belirtilen ipuçlarından yararlanabilirsin:
Bir sorunu çözme arayışın, hayatının diğer tüm yönlerini ele mi geçiriyor?
Sürekli olarak kaygı ve huzursuzluk hissediyorsan, işlerinin sonunun nereye varacağını düşünmekten kendini alamıyorsan hayattan tam olarak zevk alamazsın.
O halde, neden denemeye devam etmelisin? Bunun nedenlerini yeniden düşünmenin zamanı gelmiş olabilir.
Değerli bir hedefe doğru çalışmak, sevindirici ve heyecan verici olmalıdır. İstediğini sandığın şeyi elde etme konusundaki heyecanının olmaması, muhtemelen çabalamaya ve asla varamamaya alıştığın anlamına gelir. Bu rutin sana hizmet etmez.
Bunun yanı sıra, bilinmeyenden veya diğer insanları üzmekten korkmak da seni istenmeyen bir durumu sürdürmeye itebilir. Nasıl ilerlediğinden emin olduğun ve insanlar tarafından kabul gördüğün bir işi sürdürmek seni güvende hissettirebilir. Ancak, bu alanda gerçekten mutlu musun ve devam etmek istiyor musun?
Eğer bu işi sürdürmeyi bıraksaydın hayatını nasıl olurdu? Bu soruyu sorduğunda gelen ilk duyguya dikkat etmelisin. Özgürlük veya coşku hissi, vazgeçmeye hazır olduğunun bir işaretidir.
Olumlu sonuçların neler olabileceğini hayal edemiyor musun?
Bir amaca ulaşmak için sürekli çalışmaya devam ettiğin halde başarılı olmak imkânsız bir hayal gibi görünüyorsa, kendi çabalarını sabote etmeye başlarsın.
Sessiz bir yerde, hedefinin gerçekleştiği anı ayrıntılı olarak düşün. Sorununun çözümünü net bir şekilde hayal edebiliyor musun? Başarılı olduğunu ve başarın hakkında iyi hissettiğini görebiliyor musun? Değilse, amacına olan bağlılığını yeniden değerlendirmek iyi bir fikirdir.
Kendin hakkında kötü hissetmeye mi başladın?
İstediğin noktada olamamak, yeteneklerinden şüphe duymana neden olabilir. Kendinde bir sorun olup olmadığını merak edebilirsin.
Çoğu durumda, öz değerini inciten bir iş, ilişki veya proje buna değmez.
Sorunu çözmeyi veya hedefe ulaşmayı isteyen tek kişi sensin, ancak sonuç sadece sana bağlı değildir. Zaman ve şartlar da oldukça önemlidir. Uygun bir alan ve seni destekleyecek kimseler bulamazsan, kendine olan güvenini yitirmeden yeni bir yön belirlemelisin.
Bu özellikle ilişkilerde geçerlidir.
Bir arkadaşınla teması başlatan veya bir ilişkiyi geliştirmek için harekete geçen tek kişi sensen, ilişkinin gelişmesi ve hatta hayatta kalması pek olası değildir.
Bağlı olan tek kişinin sen olduğun ilişkileri bırakmak, geçici acıya neden olur, ancak olumsuz duyguların üstesinden geldiğinde, sevgi dolu ve sana iyi gelen insanları hayatına kabul etmeye başlarsın.
Sabah uyandığında ilk düşüncen pes etmek mi oluyor?
Uyanır uyanmaz kendini yorgun mu hissediyorsun? İşlerini tamamlayacak motivasyonu bulamıyor musun?
İç sesini susturduğunda duygusal bir ağırlık hissedebilirsin çünkü aslında duygularını göz ardı etmiş olursun. Sezgilerin, gitmen gereken yerlere, sahip olman gereken kariyere ve tanışman gereken insanlara yönlendirir.
Vazgeçmek, karar vermek kolay olmayabilir fakat tatmin edici ve keyifli yaşam deneyimlerinin kapılarını aralayacaktır. Bırakmak seni bir öğrenme, büyüme ve genişleme yoluna girmene yardımcı olacaktır.
Zihnini Etkilemeden Bir Hedeften Nasıl Vazgeçilir?
Popüler kültürü “asla pes etme" ve "dinlen ama vazgeçme" gibi ifadelerle doludur, ancak bunun gibi jenerik motivasyonel ifadeler psikolojik ve duygusal sağlığımız üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
Bu tür sözler zarar verici olabilir çünkü genelde bizim için iyi olan kararları teşvik etmezler, bunun yerine popülist başarı ideallerini savunurlar ve başarılı olmak için kendimizi feda etmemiz gerektiğine inanmamıza neden olabilirler.
Hedefe giden yol bizi mutsuz ediyorsa, genellikle onu başardığımızda kendimizi bitkin ve içsel olarak yıkılmış hissederiz. Sonunda hem yolculuk hem de varış noktası bizi tatmin etmez. Elde ettiğimiz tek şey, başarı yanılsamasının bir başka örneğiyle toplumun şartlandırmasını yinelemek olur.
Vazgeçmek karmaşık bir süreç gibi gelebilir ama aslında öyle değildir. Eğer bırakmak ya da devam etmek konusunda kararsız kaldıysan, neden bırakman gerektiğine dair bir liste yapabilirsin. Alternatif olarak devam ettiğinde ya da bıraktığında nasıl sonuçlarla karşılaşabilirsin ve bunlar kendini nasıl hissettirir düşünmek fayda sağlayabilir.
Bu, zihinsel, fiziksel ve duygusal sağlığını etkiliyor mu?
Mutlu olmadığın için mi vazgeçiyorsun? O zaman evet, bırakmalısın.
Kendine olabilecek en kötü şeyin ne olduğunu ve neden korktuğunu da sorabilirsin. Cevaplardan herhangi biri, diğer insanların kararın hakkında nasıl hissedeceğini içeriyorsa, sana gerçek mutluluğu neyin vereceğine karar vermek için durup düşünmen gerekir.
Uzun vadeli başarı için kısa vadeli fedakarlıklara katlanmak cazip gelse de uzak bir hayalin peşinden koşmaktansa bir hedefin gerçekten sana hizmet edip etmediğini değerlendirmen gerekir.
Uykusuzluk veya uyku problemleri, panik ataklar, kaygının fiziksel belirtileri ve başarısızlık korkusu gibi yaygın stres sinyallerini kendinde olup olmadığını gözlemlemelisin. Bu şeyler norm haline gelmeye başladığında, hedefini yeniden gözden geçirmenin zamanı gelmiştir.
Ne zaman vazgeçmen gerektiği konusunda kafan karıştıysa, aynaya bakmanı ve hedefinin sana ve duygusal iyiliğine hizmet edip etmediğini kendine sorman gerekir. Sonuncusuysa, kendine bir adım geri atma ve seni sağlam, desteklenmiş, beslenmiş ve tatmin olmuş hissettiren bir şeye odaklanmaya çalışmaktır.
İlişkilerden Vazgeçmek
İş, eğitim ve kariyer planlamalarının yanı sıra bırakmakta en çok zorlanılan konulardan birisi mutsuz devam eden ilişkilerdir.
Aşk, hissetmesi çok güzel ama çok da zorlayıcı bir duygu olabilir.
Eğer ilişkin artık bizi ve partnerimizi zorluyorsa nasıl kabulleniriz ve bırakırız?
Birinden vazgeçmek için ne yapmalı?
Durumun gerçekliğini kabul edin
İyimserlik kötü bir özellik değildir. Zor veya acı verici durumlarda umuda tutunabilme yeteneği, tipik olarak kişisel gücün bir işareti olarak kabul edilir.
Ancak, zorlu ilişkiler söz konusu olduğunda, hayal ettiğin gelecekten çok mevcut gerçekliği düşünmek daha yararlıdır.
Sevdiğin kişi aynı şekilde hissetmeyebilir. Veya belki de belirli anlarda çılgınca aşık hissediyorsun, ancak zamanınızın geri kalanını hemen hemen her konuda fikir ayrılığına düşerek birlikte geçiriyorsunuzdur. Böyle zamanlarda yaşadığın gerçekliği kabullenerek hareket etmelisin.
İlişkideki ihtiyaçlarının neler olduğunu belirlemelisin
Bir ilişkiden ne istediğine ve kesinlikle ne istemediğine dikkatlice bakmak, bir birlikteliğin senin için uygun olup olmadığını belirlemene yardımcı olabilir.
Yaşadığın duygunun önemli olduğunu kabul etmelisin
Bir birlikteliği sonlandırmaya karar verdiğinde genellikle yaşadığın kötü onları düşünmeye başlarsın. Güzel anları, sana neler kattığını göz ardı edebilirsin. Bu ise hissettiğin duygunun önemsiz olduğunu düşünmene ve değersiz hissetmene neden olur.
Ancak, seni mutsuz eden bir kişiden vazgeçmek aslında neler istemediğini anlamana yardımcı olacaktır.
Bunun biraz zaman alabileceğini kabullenmemiz gerekir
Aşk, tutku ve heyecan tükenebilir. Bu genellikle hızlı bir süreç değildir ve bu süreçte yoğun bir şekilde duygusal ve psikolojik olarak çaresiz ve mutsuz hissedebilirsin.
İşte bu dönemde yardımcı olacak bazı ipuçları:
- Kendine karşı sabırlı olmalısın.
- Aynı durumda bir arkadaşına söyleyebileceğin şeyi kendine söyleyerek öz-şefkat uygulayabilirsin.
- Acı çekmenin de doğal olduğunu kabul etmelisin.
- Acının sonsuza kadar sürmeyeceğini kendine hatırlatmalısın.
Sana uygun olmayan birini sevmek, seni inciten birini sevmek seni aptal ya da kusurlu yapmaz. Birinin en iyi yanını görmek ve değişeceğini düşünmek yorucudur ve doğru değildir. Bakış açını değiştirmek ve kabullenmek zaman alacaktır. Karamsarlığa kapılmamaya özen göstererek kabullenmen gerekir.
Bir terapiste danışmalısın
Bir ilişkiden vazgeçmek oldukça zorlayıcı olabilir ve bağımlı ilişkiler kurmana neden olabilir.. Bu zamanlarda daha doğru kararlar alabilmek için bir uzman desteği almalısın.
Belirtilen durumları deneyimliyorsan terapi almak iyi gelecektir:
- Günlük rutinlerini yaşamakta zorlanmak
- Duyguların hakkında kafanın karışık olması
- Çaresiz ve mutsuz hissetmek
- Duyguları kabul etmekte sorun yaşamak
Terapi, duyguları keşfetmek ve onları verimli bir şekilde ele almak için stratejiler üzerinden konuşmak için güvenli, yargılayıcı olmayan bir alan sağlar. Bir terapist ayrıca, yoğunluk azalana kadar bu duygularla başa çıkma becerilerini sana öğretebilir.
Aşağıdaki durumlarda hemen profesyonel yardım almak her zaman en iyisidir:
- İntihar düşünceleri
- Umutsuz hissetmek
- Sürekli depresyon veya kaygı duygularını yaşamak
Kaynakça
Why Giving Up Can Sometimes Be Good, Psychology Today, 2017
How to Know When It’s Time to Give Up, Cloris Kylie Stock