Yazan: Terappin | 29 Kasım 2022 tarihinde yayınlandı. 19 Ocak 2023 tarihinde güncellendi.
Bazen yaptıklarımız ve söylediklerimiz örtüşmeyebilir. Yüzleşmekten, o an içimizden geçenleri söylemekten kaçınabiliriz.
Duygu ve düşüncelerimizin dışa vurumu etkisiz ve olumsuz şekilde gerçekleşebilir.
Bunların tümü pasif agresif davranışlar olarak adlandırılır.
Tanımlaması zor olabilir, iyileştirmesi zaman alabilir ama çözümsüz değildir.
Neler yapılabilir, biraz konuşalım.
Amerikan Psikoloji Derneği'ne (APA) göre, pasif agresif davranış bozukluğu, "kendine ve başkalarına karşı kararsızlığın, altta yatan olumsuzluğun, etkisiz bir şekilde ifade edildiği ve bu durumun uzun süre devam ettiği bir kişilik bozukluğudur". Yani, kronik ve genellikle esnek olmayan bir davranış biçimidir.
Yine APA tanımına göre, "kararsızlık", bir kişinin kendisine veya bir duruma, olaya veya kişiye karşı çelişkili duygu veya tutumlara sahip olması anlamına gelir. Başka bir deyişle, pasif agresif bir kişi, bir teklifinizi, davetinizi olumlu-hatta çoşkulu- bir şekilde karşılamasına rağmen buna uyma konusunda oldukça isteksiz davranıp erteleyebilir ya da iptal edebilir.
Bu kişiler, olumsuz düşüncelerini ve duygularını doğrudan söylemek yerine pasif veya dolaylı olarak anlatmayı tercih ederler. Tüm hüsranlarına ve üzüntülerine rağmen çok neşeli ve tarafsız davranabilirler.
İşler daha da garipleşmeye başladı değil mi? Biraz daha yakından inceleyelim mi?
Aslında pasif-agresif davranışlar belli bir dereceye kadar hayatın bir parçasıdır. Örneğin, iş yerimizde yaşadığımız bir problemi müdürümüzle ya da iş arkadaşlarımızla paylaşmaktan çekinebiliriz. İşimizi kaybetme korkusu ya da arkadaşlıklarımızın bozulma ihtimali bizi yüzleşmekten alıkoyar. Bu yüzden, dolaylı davranışlarla anlatmaya çalışırız. Görevleri erteleyebiliriz ya da verimsiz çalışabiliriz. Fakat bu tutumun uzun süreli çözümsüzlüğü ve seyri bir kişilik bozukluğuna neden olabilir.
Demek ki bahsedilen davranış biçimi kendini çok farklı şekillerde gösterebiliyormuş. Birinin isteksizliği ya da mutsuzluğu onu tanımlamamız için yetersiz kalabilir.
Daha iyi anlamak için aşağıdakilerden kaçını böyle davrandığını düşündüğünüz birinde gözlemliyorsunuz bir bakalım.
Son derece değişken olan ve taban tabana zıt şekilde sergilenen bu davranışların tümü ilişkilerin ve iletişimin temelini derinden sarsabilir. Eğer bahsedilenlerden birini ya da birkaçını uzun süredir gözlemliyorsanız, profesyonel bir yardım almak için zaman kaybetmemelisiniz.
Pasif agresif ne demek adım adım daha iyi kavrıyoruz. Davranışlarının çok yönlü ve değişken olduğundan bahsetmiştik. Şimdi ise birkaç farklı başlık altında örneklendirmeye çalışacağız.
Pasif agresif kişilerin davranışları örtüktür. Duygu ve düşüncelerini doğrudan ifade etmezler. Bunun yerine karşıdaki insanı kırabilecek ya da kafa karıştırabilecek şekilde anlatırlar. Üslupları her ne kadar ılımlı görünse de sözlerinde her zaman bir iğneleme vardır.
Örneğin, “nihayet kendine uygun birini bulmuşsun.” Bu cümle olumlu gibi görünse de bir önceki birlikteliğin onaylanmadığını, sürekli yanlış insanlarla birlikte olunduğunu ifade eder.
Bu iltifatlar öyle örtülü ve olumlu bir şekilde edilebilir ki siz karşınızdakinin niyetini çok sonra anlayabilirsiniz.
Genelde olumsuz duygularını şaka ve iğneleyici sözlerle maskelemeyi tercih ederler. Mesela o gün coşkuyla yaptığınız bir aktivite için “ayy ne kadar da seviyormuşsun, harika birisin hep böyle tutkulu olduğun şeyleri yap” gibi bir yaklaşımla gelebilirler. Bu bütünüyle kafa karıştırıcı bir tutumdur.
Çoğu zaman “hayır” diyemezler. Bunun yerine istek ve talepleri karşılamaz ya da ertelerler. Eşinize yarın kargoları alır mısın ya da bu kıyafetleri kuru temizlemeye verir misin dediniz, günler geçti ama hala yapmadı. Eğer bunun gerçekten tembellik ya da unutkanlık gibi sebepten kaynaklanmadığını düşünüyorsanız sorun yok ancak uzun süreli ve reddedici bir tutum halinde ilerliyorsa pasif agresif davranış örneğidir.
Karşı tarafın kesin olarak cevap beklediği durumlarda sessiz kalmak pasif agresif bir davranışın göstergesidir. Bu iki amaçla yapılır: anlaşmaya varılamayacak bir tartışma ise kaçmak ya da sessiz bir direnç ve reddediş göstermek.
Hiç çevrenizdeki birinin sürekli olarak hasta olduğunu ya da bir işi çıktığını gözlemlediniz mi? Hele ki sorumluluk alması gereken zamanlarda bu durumlar tekrar ediyorsa kesinlikle bahanelere dayalı bir direnç mekanizmasıdır.
Bu kişiler genellikle yaş, fiziksel görünüm ve ilişkiler hakkında yorum yaparlar. Bu yorumlar karşıdaki insanın benlik saygısını zedelemek ve manipüle etmek için yapılır. Örneğin, “ben olsam bunları giymezdim.” “Sen bugün az mı uyudun, ne kadar yorgun görünüyorsun.”gibi iğneleyici ama yumuşak cümleler kullanırlar.
Pasif agresif ne demek, en iyi öğrenebileceğimiz yerler çalışma alanlarımızdır. Öfke ve kızgınlıklarını doğrudan dile getirmeyen kimseler işi sabote etmek, geciktirmek ya da yokuşa sürmek gibi eylemlerle bu duygu ve düşüncelerini dışa vurmaya çalışırlar.
Tanıdık geldi mi?
Bu kişilerle başa çıkabilmek için öncelikle sabırlı olmak gerekiyor. Onların kendileri için geliştirdikleri savunma mekanizması içinde sessizlik, çelişki, öfke ve saldırganlık vardır. Bu nedenle kimi zaman hareketlerini anlamamız zaman alabilir. Sezinlediğimiz olumsuzlukların geçici olduğunu düşünebiliriz. Bu nedenle sabırla ve yüksek bir dikkatle yaklaşmamız gerekir.
İkili ilişkilerimiz ister romantik olsun ister aile ilişkisi bambaşka dinamiklere sahiptir. Bu yüzden ikili ilişkilerdeki pasif agresif davranışlara çok çeşitli örnekler verilebilir.
Birkaç adımda göstergelerin neler olduğuna göz atalım. Aşağıda belirtilen adımları içerebilir ama bunlarla sınırlı değildir.
Eğer eşinizde, yakın bir arkadaşınızda ya da aile bireylerinizle kurduğunuz herhangi bir ikili diyalogda belirtilen göstergelerden birkaçını kronik ve keskin bir şekilde gözlemliyorsanız hemen bir uzman desteğine başvurmalısınız.
Çocukluk ve ergenlik döneminde, başkalarına, özellikle de otoritelere karşı orta düzeyde bir direnç gösterilir, doğal olarak bu zaman içinde ilerler ve gelişir ve zamanla azalma eğilimindedir de.
Yukarda belirttiğimiz tüm göstergelere rağmen pasif agresif davranışın tek ve kesin bir nedeni yoktur. Araştırmalar, muhtemelen aşağıdakilerin bazı kombinasyonları nedeniyle geliştiğini gösteriyor:
Bazı insanlar, aşağıdakiler gibi başka bir akıl/ruh sağlığı durumuna ek olarak bu davranış bozukluğunu yaşayabilirler:
Çocukluk döneminin hepimiz için ne kadar önemli olduğu biliriz. Bizi şekillendiren bu dönemde maruz kaldığımız olumsuzluklar ilerleyen yaşlarımızda ön göremediğimiz problemlere neden olabilir. Örneğin, bu dönemde duyguların doğrudan ifade edilememesi ya da cesaretin kırılması ergenlik ve yetişkinlik döneminde davranış bozuklukları yaşamamıza neden olabilir.
Böyle bir ortamda yetişen çocuk için istek ve ihtiyaçlar önemini kaybedebilir. Dahası kurallara itaatsizlik, sert ve adaletsiz bir tavır sergilemelerine neden olabilir. Özellikle otoriter ve bağımlılıkları olan ebeveynlerle büyüyen çocuklar pasif agresif davranışlara oldukça meyillidirler.
Pasif agresif ne demek, en iyi şekilde anlamak için çocukluk döneminde anne-baba ile olan ilişki ve yetişkinlik döneminde romantik partnerle kurulan ilişkinin incelenmesi gerekir. Eğer bu dönemlerde ihtiyaçlara karşılık bulunmazsa ya da yanlış şekilde karşılanırsa ilerleyen yaşlarda zorlayıcı tutumlara neden olabilir.
En kötüsü ise reddedilme kaygısı ile diğerlerinin mutluluğunu kendi mutluluklarının üstünde tutabilirler.
Bazılarımız için duygularımızı açıkça ifade etmek kolay değildir. Kendimizi savunamadığımız, sınırlarımızı çizemediğimiz zamanlar yaşayabiliriz. Gerçek duygularımızı yansıttığımızda ya da tartışmaya başladığımızda karşımızdakini kaybetme endişesi yaşayabiliriz. Elbette ki hepimizin deneyimlediği bu duygu herkes için pasif agresif davranış örneği değildir. Ne zaman ne kadar süre ile ve ne şekillerde meydana geldiği çok önemlidir.
Depresyon, hiperaktivite bozukluğu, dikkat eksikliği ve anksiyete gibi durumlar bu davranış bozukluğuna neden olabilirler. Bunun yanı sıra, ruh halimizi etkileyen sarsıcı travmalar, olumsuz ilişkiler de oldukça etkilidir.
Aslında pasif agresif bir meyil olmasa bile, bazı durumlarda böyle davranmak zorunda kalabiliriz. Örneğin, saldırganlığın normal algılandığı bir toplulukta gizli öfke yaşanabilir. Ya da düşüncelerin dile getirilemediği bir toplantıda iş aksatma ya da isteksizlik gibi dönütler olabilir.
Birçok insan pasif agresif ne demek, acaba davranışları buna örnek olabilir mi farkında bile değildir. Tavırları onlara "normal" gelebilir. Birinin duygularını incitmekten kaçınmanın veya işini kaybetmek gibi kötü bir şeyin olmasını önlemenin en iyi yolunun bu olduğunu düşünebilirler. Belli bir noktaya kadar böyle düşünmekte haklı da olabilirler ancak eğer bu bir davranış kalıbı ise, o zaman bir problemdir. Bir arkadaşınızın, aile üyenizin veya meslektaşınızın etkisiz saldırganlığı sizi rahatsız ediyorsa, davranışlarını "pasif-agresif" olarak etiketlemeden, ne istediğiniz veya neye ihtiyacınız olduğu konusunda doğrudan olmayı deneyin.
"Ben" ifadelerini kullanmak yardımcı olabilir. Örneğin, "Toplantılara düzenli olarak geç gelmenden hoşlanmıyorum. Bunun senin için önemli olmadığını düşünüyorum. Lütfen bundan sonra dakik olmaya çalışır mısın?" Bazen iddialı davranmak karşınızdaki kişiye de nasıl davranılacağını gösterebilir.
Davranışlarında bir gelişme görmeden önce bu kişiye ihtiyaçlarınızı söylemeye devam etmeniz gerekebilir. Davranış değişmezse, bir terapistin tavsiyesini almayı denemelisiniz. Bir terapist, duruma nasıl katkıda bulunabileceğinizi anlamanıza yardımcı olabilir. Gelecekteki etkileşimleri geliştirmek için size iletişim becerilerinizi iyileştirmek için destek olabilir. Ayrıca ilişkiden uzaklaşma zamanının gelip gelmediğine karar vermenize yardımcı da olabilirler.
Aslında bu, gerçek bir tıbbi durum olmadığı için onu teşhis etmenin belirli bir yolu yoktur.
Ancak, ruh sağlığı koşullarına aşina olan bir psikiyatrist, psikolog veya doktor, insanların yıkıcı davranışlarını ve çarpık düşünce kalıplarını belirlemelerine ve bunları düzeltmelerine yardımcı olabilir.
Sağlık uzmanları, bu davranış bozukluğu ile birlikte mevcut olabilecek diğer ruh sağlığı durumlarını belirlemek veya teşhis etmek için değerlendirme araçlarını da kullanabilir.
Bunu yaparken, bir bireyi daha iyi anlamak için sorular sorabilir veya anketler kullanabilirler. İşte ölçütlerden bazıları:
Pasif agresif davranış ile teşhis edilebilir bir akıl sağlığı durumu arasında bir ilişki varsa, sağlık uzmanları genellikle bunu bir terapi ve ilaç kombinasyonu kullanarak etkili bir şekilde tedavi edebilir.
Sağlık uzmanlarının belirtilen davranış bozukluğu ile ilişkili yaygın durumları tedavi etmek için tipik olarak kullandıkları tedaviler ve ilaçlar şunları içerir:
Diğer kişilik bozuklukları dahil olmak üzere diğer ruh sağlığı durumlarını tedavi etmek için kullanılan terapiler de tedavisinde faydalı olabilir. Tedavi sırasında psikiyatristler, psikologlar veya danışmanlar, insanların olumsuz duygusal ve davranışsal kalıplarını nasıl tanımlayacaklarını ve ele alacaklarını öğrenmelerine ve böylece etkisini azaltmalarına yardımcı olabilir.
Tedavinin temel hedefleri şunlardır:
Pasif agresif davranışlar, insanların olumsuz düşünce ve duygularını, söyledikleri veya yaptıklarıyla çelişiyor gibi görünen şekillerde, ustaca ifade etmelerine neden olur.
Bunun için özel bir tedavi yoktur. Bununla birlikte, bir psikolog veya danışman, çoğu zaman insanların bu çelişkili davranış ve eylemleri belirleme, ele alma ve bunlara katılmayı bırakma yollarını öğrenmelerine yardımcı olabilir.
Belirtilen durumda olabileceğini düşünen kişiler en kısa zamanda bir sağlık uzmanına başvurmalıdır. Örneğin, bir danışman veya psikiyatrla çalışmak, daha tatmin edici bir hayattan zevk almalarını sağlayacak güvenli ve etkili başa çıkma stratejileri geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Önemle belirtiyoruz ki pasif saldırganlık bir akıl hastalığı değildir. Ancak akıl sağlığı sorunları olan kişiler bu şekilde davranabilir. Kişisel ve profesyonel ilişkilerinize zarar verebilir. Bu nedenle, davranışlarınıza, duygularınıza ve düşüncelerinize olumlu katkı sağlayacak bir destek almanız çok kritiktir.
Terappin'in uzman klinik psikologları ile daha huzurlu bir hayata ulaşabileceğin terapi yolculuğuna ilk adımı at.