Yazan: Terappin | 22 Temmuz 2022 tarihinde yayınlandı. 16 Ocak 2023 tarihinde güncellendi.
1930’lu yıllarda psikolog G.E. Partridge tarafından türetilen terim, “topluma uyum sağlayamama hastası” anlamına gelmektedir.
Anti sosyal kişilik bozukluğudur. Bu bozukluğa sahip bireyler kuralları çiğneme, anlık kararlar alma ve çevrelerindeki insanlara vicdan azabı duymadan zarar verme eğiliminde olurlar.
İnsanları kontrol etmek için tehlikeli akıl oyunlarına başvurabilirler. Etkilemek ve kandırmak için çok hızlı ve ustaca yalan söyleyebilirler. Kısa sürede çevrelerindekileri manipüle edebilirler. Onların etki alanlarına girmemek ve oyunlarını fark etmek oldukça zordur.
Bu insanlar zeki midir?
Hepimizin aklına bu özelliklere sahip birinin bizden daha zeki olabileceği düşüncesi gelebilir. Fakat araştırmalar gösteriyor ki bu insanlar bizden daha zeki değiller.
Empati yetenekleri düşüktür. Amaçlarına ulaşmak için her şeyi yaparlar ve diğer insanları önemsemezler çünkü çok soğukkanlıdırlar.
Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip kişilerin amaçları nedir, ne düşünürler, duygu hissederler mi?
Bu sorunların cevapları sıkça aratılıyor. Amaçları, düşünceleri, duyguları birçok değişkene göre farklılık gösterebilir.
Pek çok uzman sosyopatlığın genetik faktörlerden çok çevresel faktörler nedeniyle oluştuğunu öne sürmektedir.
Evet, beynin kimyasalları ve genetik model çok önemli bir rol oynayabilir. Ancak daha da önemlisi kişinin ailesi, travmaları, yetiştirilme şekildir. Hatta fazla kilo alımı gibi gündelik hayata dair her türlü problem de durumun tetikleyicisi olabilir.
Örneğin, doğdukları an annelerinden ya da onlarla ilgilenen kişilerden yeterli ve doğru ilgiyi görmeyen çocuklar bu hastalığa yatkın olurlar. Kendilerini ancak kendilerinin koruyabileceği bilinci ile büyürler.
İstismar, tecavüz, taciz, şiddet gibi durumlara maruz kalmış çocuklar da kendi içsel çatışmalarını yönetmek ve yine kendilerini koruma bilinci ile anti sosyal kişilik bozukluğuna yatkın olurlar.
Bunun yanı sıra, travmalar beynin frontal lobuna zarar verdiği için demans gibi hastalıklar yaşanabilir ki bu da büyük bir tetikleyicidir.
Günlük hayatımızda bu kelimeleri sıkça duyarız. Ama gerçekten ne anlama geldiğini biliyor muyuz?
Birçok uzman bu iki hastalığın benzer özellikler gösterdiğini söylemektedir. Her iki hastalığa sahip kimseler de yanlış ve doğru yapmazlar, muhakeme yetenekleri zayıftır.
Aynı zamanda diğer insanları anlamazlar ve onların duygu ve düşüncelerine önem vermezler.
Ama belirgin farkları da vardır.
İkisi arasındaki en temel fark vicdandır.
Psikopatlar vicdan yoksunudur. Paranızı çalmak için size yalan söylerler ve bunun sonucunda hiçbir ahlaki kaygı hissetmezler ama hissediyormuş gibi görünürler. Çevrelerindeki insanların olaylara verdikleri tepkileri çok iyi gözlemlerler ve daha sonra kendi yaptıkları öğrenilmesin diye gözlemledikleri insanlar gibi tepkiler verirler.
Sosyopat nedir? Yapılanın yanlış olduğunu bilir ama suçluluk hissetmezler. Empati yetenekleri zayıf olduğu için de zarar vermekten kendilerini alıkoyamazlar.
Her Zaman Şiddete Eğilimli Değillerdir
Pek çok televizyon programında, dizi ve filmlerde her iki gruptaki insanların da şiddete eğilimli olduğu gösterilir. Fakat gerçek hayatta büyük bir kesim böyle olsa da, şiddet eğilimi olmayanlar da vardır.
İstediklerini elde etmek için şiddet yerine manipülasyon tekniklerini kullanırlar.
Bir psikopatı tanımak kolay değildir. Güler yüzlü, etkileyici ve zeki görünebilirler. Sizinle çok ilgili gibi görünür ama aslında sizi hiç umursamazlar.
Sosyopat nedir? Onlar ise plan yapmakta ve oyun oynamak da daha zayıftır. Her zaman başkalarını suçlarlar ve yaptıkları hataların bir bahanesi vardır.
Uzmanların çoğu onları “fevri” kimseler olarak tanımlar. Diğer insanları nasıl etkileyeceğini düşünmeden ani kararlar alarak hareket ederler.
Psikopat bireylerin beyinleri diğer insanlarınki gibi değildir. Başka birinin acısıyla özdeşleşmesini zorlaştıracak fiziksel farklar vardır.
Bunun yanı sıra, kan, yaralanma ve ölüm gibi olaylar gördüklerinde kalp atışları ve nefesleri hızlanmaz ya da terlemezler. Korkusuz ve son derece sakindirler.
Standart bir belirtiler listesi yoktur, ancak belirti ve semptomları, başkalarını görmezden gelmenin kalıcı bir modelini içerir. Örneğin:
Çocuklar için bu teşhis kolay kolay konulmaz çünkü çocuklar çevrelerindeki insanların davranışlarını taklit ederek büyür ve öğrenirler. Bu yüzden de kişilikleri sürekli değişir. Eğer diğer çocuklara göre büyük farklılıklar gözlemleniyorsa bir anti sosyal davranış bozukluğu teşhisi konabilir.
Gençlerde ise 15 yaşında tespit edilebilir. Bir genç kontrolsüz belirtiler gösteriyorsa (örneğin: hayvanlara zarar vermek, sürekli yalan söylemek, sebepsiz yere mala ve mülke zarar vermek ya da kuralları çiğnemek) kişilik bozukluğu yaşıyor demektir.
Sosyopat nedir?
Kişilik bozukluklarıyla yaşayan insanlar davranışlarıyla ilgili herhangi bir sorunu her zaman fark etmezler, bu nedenle genellikle profesyonel destek almayı düşünmezler.
Bir mahkeme emri veya kişisel veya profesyonel yaşamlarında biri tarafından istenirse bir terapistle çalışmayı seçebilirler.
İş amirleri, aile üyeleri ve romantik partnerler, örneğin dürtüsellik ve saldırgan patlamalara eğilim gibi özellikleri fark edebilir ve profesyonel destek önerebilirler.
Psikoterapi
Terapi, bir terapistle zararlı veya saldırgan davranışlara yol açabilecek düşünceler ve duygular hakkında konuşmayı içerir. Ayrıca öfke yönetimi taktikleri veya madde kullanımına yönelik tedaviyi de içerebilir.
Potansiyel olarak faydalı yaklaşımlar şunları içerir:
İlaç tedavisi
Bir doktor veya psikiyatrist, aşağıdakiler gibi durumla ilişkili semptomlar için ilaç önerebilir:
1. Yüksek işlevli sosyopat nedir?
Bu hastalığa sahip bir birey zeki, adli suçlara bulaşmayan ve sosyalleşebile bir yapıda ise işlevselliği yüksek demektir.
2. Narsist sosyopat nedir?
Daimi olarak övgüye ihtiyaç duyan ve kendilerine abartılı şekilde önem veren kimselerdir. Eleştiriye ve insanların gözünde olumsuz bir imajda kalmaya tahammül edemezler.
3. Bu kişiler evlenebilir mi?
Evet, evlenebilirler. Hatta iş yerlerinde, arkadaş gruplarında, toplantılar da en çok tercih edilen tiplerdir. Çünkü kelimelerle çok iyi oynar, insanları etkilemenin yollarını bilirler. Dominanttırlar ve manipüle edici özelliklere sahiptirler.
Terappin'in uzman klinik psikologları ile daha huzurlu bir hayata ulaşabileceğin terapi yolculuğuna ilk adımı at.