En büyük korkun nedir? Kendini korkusuz ilan edebilecek biri var mı aramızda?
Hadi dürüst olalım! Hepimizin korktuğu birtakım şeyler olabilir.
Yaşadığın bu his, tehlikelerden korunman adına seni zinde kılar ve hayatta kalman için gereklidir.
İçimdeki korkuyu nasıl atabilirim diyerek yolun bu siteye düştüyse, doğru yerdesin. Korku nedir ve korku ne demek sorularına cevap arayan bu içerik, aynı zamanda korku ile fobi arasındaki farklara da değiniyor. Başlayalım mı?
Korku nedir sorusunun cevabı doğal, güçlü ve ilkel bir duygu olduğudur. İster fiziksel ister psikolojik olsun, seni bir tehlike veya zarar tehdidine karşı uyarır. Bazen gerçek bir tehditten kaynaklansa da, korku psikolojisi kafanda yarattığın hayali zorlukların sonucunda da oluşabilir. Korku duygusu, algılanan tehdide karşı iki temel tepkiden oluşur.
Biyokimyasal tepki: Hayatta kalma mekanizman, algılanan bir tehlike karşısında vücudunda gözlemleyebileceğin belirli şekillerde tepki verir. Hızlanan kalp atışı, terleme ve yüksek adrenalin gibi özellikler gösteren bu tepkiler seni hayatta kalma içgüdüsü ile tetikte kılar.
Duygusal tepki: Öte yandan gösterilen duygusal reaksiyon kişiye göre farklılık gösterebilir. Korku nedir sorusu bazı insanlara adrenalin, heyecan kelimelerini çağrıştırır. Bu kişiler ekstrem sporlarda nabızlarını yükselten aktivitelerde daha başarılı olurlar. Bazı insanlar için ise durum tersidir, bu duyguya karşı olumsuz düşünceleri vardır ve ne pahasına olursa olsun bu durumdan kaçmak isterler.
Korku nedir ve korkmak nedir sorusunu cevaplamaya çalıştık, şimdi ise sıra onu nasıl tanıyacağına geldi. İnsanlar bu duyguyu farklı şekillerde deneyimleyebilirler, yaygın şekilde görülen semptomlar ise şu şekildedir:
Fiziksel belirtilere ek olarak üzgünlük, bunalma durumu, kontrolü kaybetme veya yaklaşan bir ölüm hissiyatı gibi psikolojik belirtiler göstermek de mümkün. Panik bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, edindiğin birtakım fobiler ve travma sonrası stres bozukluğunun belirtisi olarak gösterdiğin bir tepki niteliğinde olabilir.
Korku nedir sorusunun cevabı oldukça karmaşıktır çünkü korkunun nedenleri tek ve birincil değildir. Korku neden olur? Bazıları, tecrübe edilmiş olumsuz deneyimlerden kaynaklanabilirken bazıları ise kontrolü kaybetme kaygısı gibi tamamen başka bir nedenden ötürü yaşanabilir.
Bazı yaygın tetikleyiciler şunlar olabilir:
Fobiye neden olabilecek faktörlerden biri de kültürel nedenlere dayanabilir.
Korku nedir, nasıl oluşur sorusunun cevabı, çarpıcı bir şekilde ebeveynlerinde de olabilir. Ne demek mi istiyoruz, açıklayalım. Özellikle 8 yaşına kadar seyreden bu süreçte, çocuklar deneyimledikleri birçok şeyi bilinçaltlarında ilişkilendirir ve tanımlarlar. Böylelikle öğrendikleri korku duygusu da orada yer bulabilir. Bu, ebeveynin sözlü veya sözsüz davranışları ile mümkün olabilir. Bu da korku ebeveynlerden çocuklara nasıl geçer sorusunun cevabıdır.
Bir örnek vermemiz gerekirse, çocuklarını parka götüren bir babanın hayvanlardan uzak durmaları konusunda onları ikaz etmesi, hatta bir köpek görünce irkilmesi çocuklarda bu davranışı kalıcı kılabilir. Bu konuda ebeveynlerin yapmaları gereken şey hissettikleri duygular ile mücadele etmek, belki de çocukları ile konuşmaktır.
Aynı zamanda, korkuların genler ile taşındığı iddia edilse de bilim insanları henüz bu konuda görüş birliği içinde değil, daha fazla araştırma yapılması gerektiği düşünülüyor.
Korku nedir sorusunu, insan hayatındaki normal ve sağlıklı bir duygudur şeklinde cevaplayabiliriz. Korkular, seni zararlı alanlara girmekten alıkoyan ve içten içe aslında sana iyi gelmeyeceğini bildiğin durumlardan sakınmanı sağlayabilir. Normal düzeydeki korku seviyesi yönetilebilirdir ve mantıksız davranmana neden olmaz.
Fobi nedir ve fobi ne demek sorularının cevabı ise önceki sorudan biraz daha farklıdır. Yaşadığın bir fobinin, kontrol edilmesi zor veya imkansız bir şey haline gelme eğilimi bulunmaktadır. Sürekli korkuyorum, ne yapmalıyım diye düşünüyorsan, deneyimlediğin şey bir fobi olabilir. Korku nedir, neyden korkarız sorusunun cevabı oldukça değişkendir. Yaşadığın bu çekince genelde söz konusu nesne veya durumla ilgili olumsuz bir deneyime dayanır. Korkuyu konu alan şey ne olursa olsun, o nesneyle karşılaştığında kendini endişeli veya rahatsız hissedebilirsin.
Fobiyi tanımlamak için ise kullanacağımız ilk ifade aşırı tepki olacaktır. Örneğin uçak korkun varsa terlemek, titremek, ağlamak gibi ciddi psikolojik reaksiyonlar gösterebilirsin. Bu fobi daha ciddi bir boyuta taşınmış ise uçakla hiç seyahat etmeyebilir, bir iş gezisinden veya bir tatil planından son anda vazgeçebilirsin. Uçağa binmek gibi bir fobin varsa bu seni sadece onunla yüzleşmek zorunda iken zorlayacaktır.
Bir fobin olduğunda bunu kendi kendine teşhis edemezsin. Ek olarak korkuya karşı bir korku geliştirmeye de yatkın olabilirsin. Bu da çekinceni tetikleyecek bir faktörle karşılaşmaktan korkmana hatta günlük rutinlerini değiştirmene bile neden olabilir. Bu duyguyu tetikleyecek şeyin günü yaklaştıkça gerginliğin artabilir, mutsuz olabilirsin.
Herkesin korku nedir sorusuna verebilecek farklı bir cevabı olabilir. Bazen her şey kontrolünde iken, bazen de bu hissiyat sosyal hayatını yaşamamana ve hatta hayat kalitenin düşmesine neden olabilir.
Korku nedir diye sorulunca aklına ilk çekince, çekinmek kelimeleri geliyor olabilir. Günlük hayatta yaptığın en basit sosyal aktivitelerden bile seni alıkoyabilecek çekince, belirli bir düzeyi aştıktan sonra kariyerini, eğitimini ve hayatının diğer alanlarını da olumsuz etkiler.
Bir fobinin olduğunu gösteren kriterlerden belki de biri, tetikleyici bir şey ile karşılaşma ihtimaline normalin çok dışında önlem alıp hayatını fazlasıyla kısıtlamandır. Bu kısıtlama, aile ve arkadaşlık ilişkilerine de yansıyabilir.
Bazı şeylere karşı geliştirdiğin bu his garip ve bazen de bizi utandıracak olaylar yaşamana neden olabilir. Çok keyifli olabilecek bir tatili bu gerekçe ile reddetmek, çıktığın o özel yemekte kedi geldiği için birden ayaklanmak gibi fobik bir tepkiye sahip olmak seni utandırabilir ve bu korkuyu güçlendirebilir.
Şüphesiz ki her insan korku nedir sorusunun cevabını verebilir. Buna ek olarak yaşadıklarının mantık dışı veya aşırı olduğunun da bilincindedir. Bu noktada karşımıza çıkan problem ise kişinin bunu kontrol altına alamıyor olmasıdır. “Eğer şu an bu hissi yaşamıyor olsaydım hayatım ne kadar da huzurlu olurdu!” diye düşünenlerdensen, yalnız olmadığını bilmelisin.
Yaşadığın endişenin hayatındaki farklı alanları etkilediğini gözlemlen, seni çaresizliğe itebilir. İyileşmenin imkansız olduğunu ve her zaman bununla yaşaman gerektiğini düşünebilirsin. Buna karşın sana uygun bir tedavi yöntemi ile kontrolü ele alman gayet olasıdır.
Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün (The National Institute of Mental Health) istatistiklerine göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde neredeyse her 10 yetişkinden 1’i bu konudan muzdarip durumda. Çocukluk ve ergenlik döneminde başlayabilen bu süreç, yetişkinliğe kadar devam ediyor ve kadınları erkeklere oranla iki kat daha fazla etkiliyor. En yaygın görülen fobi çeşitlerini senin için sıraladık.
Korku türlerinden biri olan araknofobiye sahip kişiler, örümcek ve diğer eklembacaklılardan olukça çekinirler. Kişinin o canlıyı görmesi, tetikleyici bir unsur niteliğinde olabilir. Bazı durumlarda varlığını hayal etmek bile o kişin aşırı panik yaşaması ile sonuçlanabilir. Bu tarz çekinceler bizi korku nedir sorusuna tekrar götürür. Hayatta kalma içgüdümüzün uyardığı nokta, örümcek ve eklembacaklılara karşı bilgi ve teknolojiden yoksun atalarımız için tehdit oluşturması olabilir. Bir başka deyişle evrim, bu türdeki eklembacaklılardan korkmana ilişkin bir yatkınlık oluşturmuş olabilir.
Yapılan bir araştırmaya göre yükseklik korkusu, insanların %6’sından daha fazlasını etkiler. Yüksek yerlerde bulunmaktan kaçma dürtüsüne ve anksiyete ataklarına sebep olabilen bu durum, travmatik bir deneyimin sonucu olabilir.
Sıkça karşılaşabileceğin bir diğer fobi ise yılan korkusudur. Kaynağının evrimsel veya kültürel nedelere, bazen de kişisel deneyimlere dayandığı düşünülür. Ek olarak yılanlar ile aslan, ayı gibi hayvanları ayıran şeyin ise tiksinme duygusu olduğunu söyleyebiliriz. Yılanlara karşı geliştirilen bu his, genellikle diğer vahşi hayvanlara karşı hissedilmiyor.
Kurtulması fiziksel olarak zor bir alanda tek başına kalmaya karşı duyulan endişedir. Bunun kapsamın içine, açık, kalabalık veya panik atağı tetiklemesi beklenen alanlardan korkmak da dahil edilebilir. Bu durumdan muzdarip olan insanlarda karşılaşılabilecek ihtimallerden birisi de, evden çıkmayı istememeleri veya direkt çıkmamaları olabilir. Panik bozukluğu rahatsızlığına sahip olan bireylerin üçte biri bu rahatsızlığı da deneyimlemektedir.
Bir diğer adıyla sosyal anksiyete bozukluğu, adından da anlaşılabileceği gibi sosyal durumlara karşı geliştirilen bir endişe halidir ve kişiyi oldukça kırılgan kılabilir. Yemek yerken, günlük bir iş hallederken başkalarının bakışlarını üzerlerinde hissetmek, onlar için bir kabus olabilir. Topluluk önünde sunum yapma, konuşma çekincesi ise oldukça yaygın bir varyasyonudur. Bu, kişinin okul, iş hayatını etkileyebildiği gibi huzurunu ve iş görme kabiliyetini de olumsuz yönde etkiler.
Eğer sosyal fobin olup olmadığını merak ediyorsan Liebowitz'in sosyal fobi belirtileri ölçeğini çözebilirsin.
Bahsettiğimiz duyguyu aşırı şekilde yaşıyorsan ve seni rahatsız eden kalıcı bir durum haline geldiyse bunu bir doktorla konuşmak iyi bir fikir olabilir. Uzman, öncelikle endişelerinin altında yatan şeyin tıbbi bir durumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığını kontrol etmek isteyecektir. Yapılacak fiziki muayene veya senden talep edeceği laboratuvar testleri durumun kesinlik kazanmasına yardımcı olacaktır.
Bununla beraber, bu durumları ne kadar süredir yaşadığın, ne yoğunlukta yaşadığın ve onları tetikleyen şeylerin ne olduğu hakkında fikrinin olup olmadığını sorabilir. Gösterdiğin belirtiler ve verdiğin cevaplar da doktorunun teşhis koymasını kolaylaştıracaktır. Bu teşhis, fobi gibi bir anksiyete bozukluğu teşhisi olabilir.
Korku nasıl geçer, tedavisi nedir? Korkan insana ne yapmalı? Bir yaklaşıma göre kişiyi tetikleyici şeylere maruz bırakmak hem korkuyu hem verilen tepkiyi önemli ölçüde azaltmayı sağlar. Fobi tedavisinde de kullanılan bu yaklaşım, tepkiyi yavaş yavaş normalleştirerek hissiyatın kanıksanmasını amaçlar.
Sistematik duyarsızlaştırma, kişiyi fobisi ile kademeli olarak maruz bırakma yöntemidir. Bir örnek vermemiz gerekirse, fobi geliştirdiğin şey yılan ise ilk seansı sana destek veren uzmanla beraber yılanları konuşarak geçirebilirsin. Sonraki seanslarda ise dereceli olarak, yavaş yavaş ilgili resimlere bakabilir, oyuncak yılanlarla oynayabilir, en sonda da canlı bir yılanla karşılaştırılabilirsin.
Bir diğer teknik ise ön kabuller ile ilgilidir. Fobi, öğrendiğin bir davranış tarzı olabilir ve bunu öğrenmediğin haline geri dönmen gerekir. Bu teknikte korku konusu şey ile karşı karşıya gelirsin ve güvenli, kontrollü bir ortamda uzun süre korkulan şeye maruz bırakılırsın. Burada önemli olan şey, seni rahatsız eden endişe ve oluşabilecek panik duygusu ile yüzleşmendir. Sonunda bununla baş edebildiğini ve iyi hissettiğini görmen, bu konuda belirlenen hedefe ulaştığını gösterir.
5 Common Effects of Phobias on Your Emotions and Personality, verywellmind, 2021
10 of the Most Common Phobias, verywellmind, 2022
Are your kids inheriting your fears? What parents can do to stop the cycle, Chicago Tribune, 2015
Differences Between Fear and Phobia Responses, verywellmind, 2020
What Is Fear?, verywellmind, 2022
Sana en uygun online psikolog ile eşleşmek için testi çöz
BAŞLAİlk seansın %15 indirimli
Kod: BASLA15Terapine Şimdi Başla
Terapistleri GörüntüleTerappin'in uzman klinik psikologları ile daha huzurlu bir hayata ulaşabileceğin terapi yolculuğuna ilk adımı at.