Nasıl mutlu olunur? Bu soru, insanların yüzyıllardır sorduğu ve aradığı bir cevaptır.
Belki de mutluluğun formülü yoktur ve herkesin mutluluğu farklıdır, ancak yine de hepimiz mutlu olmak için çabalarız.
Kimimiz sevdiklerimizle zaman geçirmekten mutlu olurken, kimimiz işinde başarılı olmaktan keyif alır.
Ancak, mutlu olmak için belirli ipuçları takip etmek de mümkündür.
Bu yazıda, seninle paylaşacağımız basit ancak etkili ipuçları sayesinde, mutluluğu yakalamak için gereken adımları öğreneceksin.
Hazırsan, mutluluğun kapılarını aralamak için birlikte adım atalım.
Nasıl Mutlu Olunur?
Mutluluk, hepimizin hayatında önemli bir yer tutar. Ancak, mutluluk algısı kişiden kişiye farklılık gösterir. Kimimiz için mutluluk, sevdiklerimizle vakit geçirmekken, kimimiz için iş hayatında başarılı olmaktan geçer.
Peki, mutluluğu yakalamak için neler yapabiliriz?
Önce, mutluluk ipuçlarına gelmeden bilmemiz gereken noktalara bir değinelim!
Mutluluk Nedir?
Mutluluk, insanların hayatlarında en çok aradığı şeylerden biridir.
Ancak, mutluluk kavramı, kişiden kişiye değişebilir ve herkesin mutluluğu farklıdır. Genel olarak, mutluluk, kişinin kendisini iyi hissettiği ve yaşamından tatmin olduğu bir durumdur.
Mutluluk, içsel bir duygu olduğu için, dış koşullardan bağımsızdır ve kişinin iç dünyasıyla ilgilidir. Mutlu olmak, kişinin kendisine, sevdiklerine ve hayata karşı olumlu bir bakış açısına sahip olduğu bir ruh hali olarak da tanımlanabilir.
Mutlu İnsan Kimdir?
Mutlu insanlar, hayatlarından tatmin olan, olumlu bir bakış açısına sahip olan ve içsel huzur hisseden insanlardır. Mutlu insanlar genellikle kendilerine güvenirler, özgüvenli ve mutlu olmalarını engelleyen faktörleri kontrol edebilirler. Ayrıca, mutlu insanlar genellikle sevdikleriyle zaman geçirmekten keyif alırlar, kendilerine zaman ayırırlar, sağlıklı bir yaşam tarzı benimserler ve hayatlarının amaçlarını belirlemişlerdir.
Mutlu olmak, yaşanılan zorluklara rağmen, genellikle hayatın güzelliklerini görebilmek ve yaşamdan keyif almak demektir.
Mutluluk Senin İçin Nedir?
Mutlu olmak nasıl hissettiğimizle ilgilidir ve geçici bir ruh halinden fazlasıdır. Duygusal bir varlık olan insan, gün içinde birçok farklı ruh haline girebilir. Devletlerin geliştirdiği kamu politikalarının başarısını ölçmek için bile kullanılan bu değer, birçok kişiye göre var oluş amacımızdır.
Uzmanların yaptığı araştırmaya göre; aile, kariyer, finans gibi kriterlerin, kişinin neşesinin sadece yarısı üzerinde etkili olduğu söyleniyor. Bu konu ile ilgili kalıplaşmış sözlerden ve yargılardan bazılarını illa ki hepimiz duymuşuzdur. Örneğin, paranın neredeyse her şeyi satın alabileceği düşünülür. Buna karşın yapılan araştırmalarda kazandığımız ücretin, belirli birtakım ihtiyaçlarımızı karşılayabildikten sonra, artan meblağlarda duygu durumumuz üzerinde çok da bir fark yaratmadığı gözlenmiştir.
Yaşamını Nasıl Etkiliyor?
Nasıl mutlu olunur sorusunu cevaplamaya çalıştığımız bu içeriğin devamında, tebessüm etmenin ve neşeli olmanın yarattığı faydalardan çokça bahsedeceğiz.
Söylememiz gereken ilk şey ise bu konunun sadece ruhumuzla değil, aynı zamanda bedenimizle de ilgili olduğudur. Bilimsel olarak daha güçlü bir kalp ve daha az kardiyovasküler hastalık riskinin yanı sıra, mutluluğun insan ömrünü uzattığına dair birçok iddia var. Ek olarak bu duygunun, bizi strese karşı daha dirençli kılarken, sosyal hayattaki katılımımızı da sıklaştırdığı görülüyor.
Şimdi ise sana hatırlatmamız gereken şey şu:
Huzurlu olmak sadece şanslı insanların başına gelen bir şey değildir, onu, içinde bulunduğumuz anda aramamız gerekir. Uçan bir kuşun kanadında, yüreğinde, sevdiğin birçok şeyde bulabilirsin mutluluğu.
Kendimize Yarattığımız Engeller
Hayatımızın birçok evresinde nasıl mutlu olunur sorusunu soruyoruz kendimize.
Buna karşın, hepimizin bilerek veya bilmeyerek yaptığı davranışlar mutsuzluğa sebebiyet verebiliyor.
Bahsedeceğimiz bu alışkanlıkları değiştirmek, seni mutluluğa bir adım daha yaklaştıracaktır:
Kendini başkaları ile kıyaslama:
Herkesin hayat yolculuğu, koşulları ve imkanları farklıdır. Buna karşın, yetiştiğimiz toplum nedeniyle aklımızda bir “ideal insan” portresi oluşabilir. Bu portreye bir de rekabet duygusu eklenince ister istemez kendimizi başkaları ile kıyaslama eğilimine girebiliriz.
“O” zamanı bekleme:
Nasıl mutlu olunur sorusunun cevabını gelecekteki hedeflerine veya yeni bir ilişkiye bağlama. Yaşayacağın keyfi bir koşula bağlamak, içinde bulunduğun anı kaçırmana neden olabilir, buna izin verme.
Suçu başkalarında arama:
Gelişen olayların sonuçlarını başkalarına bağlamak, kendi potansiyelinden vazgeçip pes etmek anlamına gelebilir. Sürekli dış faktörleri düşünmek, durumu iyileştirmen için gereken enerjiyi toplayamamana neden olabilir.
Konu ile ilgili söyleyebileceğimiz bir başka şey ise kin beslememen gerektiği. Yapmasının söylemesi kadar kolay olmadığını biliyoruz fakat küskünlük veya kırgınlık yaşadığın kişi ile yüzleşmek, iç huzurunu sağlamak adına oldukça yararlıdır.
Mükemmel olmayı hedefleme:
Yaptığın şeyde mükemmeli aramak, uzun vadede başarısızlık ve tatminsizlik hissi yaşamana yol açar. Mükemmeli arayıp değiştirmeyeceğin dış etkenler üzerinde çok fazla durman, mutsuzluk getirecektir. Burada tutturulması gereken hedef “yeterince iyi” denebilecek bir sonuca ulaşmak olabilir. Kusursuz bir roman yazmayı hedeflediğin zaman, ufak sorunlar bile cesaretini kırabilir. Buna karşın ana hatları belli, iyi kurgulanmış bir olay örgüsü çıkarmayı hedeflersen, bir sonraki adıma doğru daha rahat ilerleyebilirsin.
Bağ kurmaktan çekinme:
Kendimizi kötü hissettiğimiz zamanlarda insanlarla iletişim kurmak iyi gelebilir. Uzmanlar, iyi sosyal ilişkilere sahip olmanın, ruh halimizi olumlu yönde etkilediği konusunda fikir birliği içindeler. Nasıl mutlu olurum diye düşünüyorsan, sevdiklerinle vakit geçirebilir, onları gülümseten şeylerden sen de zevk alabilirsin.
Yetişkinlikte arkadaş edinmenin zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu nedenle ilgi alanlarına uygun bir kursa katılarak veya gönüllülük esaslı bir projede yer alarak, farklı sosyal ortamlarda bulunabilirsin. Bir evcil hayvanı sahiplenip onunla yaşamak veya sokakta gördüğün bir canlı ile ilgilenmek, seni daha mutlu kılacaktır.
“Nasıl Mutlu Olunur?” Diye Soranlara İpuçları
Gülümse:
Gülümsemek, mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin hormonunun salgılanmasına yardımcı olur. Duyguların yüz kaslarındaki değişiklikle ilişkisi olduğu savunulan Yüzsel Geribildirim Teorisi’ni incelediğimizde, gülümsediğin zaman çalıştırdığın kaslarının beynine mutlu olduğuna dair sinyal gönderdiğini savunabiliriz. Buna ek olarak gülmenin stresle mücadeleyi kolaylaştırdığı, dolaşım sistemini ve kan basıncını iyileştirdiği ileri sürülmektedir.
Olumlu düşünmeye çalış:
Gün içinde halletmeye çalıştığımız işlerde ufak tefek problemler çıkabilir. Böyle bir duruma bardağın dolu tarafından yaklaşan kişilerin hem daha az stresli hem de daha sağlıklı oldukları görülmüştür. Olaylara sakin yaklaşan kişilerin daha iyi bir eylem planı yapabilmesi de bu nedenle mümkün olacaktır. Buna ek olarak olumlu düşünmenin, zorluklara karşı daha dayanıklı durabilmeye faydası olduğu söylenmektedir.
Olumlu düşünmenin gücünden bahsederken, nasıl mutlu olurum sorusunun cevabının hayata pembe gözlüklerle bakmak olmadığının altını çizelim. Yeteneklerimiz veya imkânlarımız ile ilgili yaptığımız gerçek dışı olumlamalar, bizim taşıyabileceğimizden fazlasını yüklenmemize ve sonrasında hayal kırıklığına uğramamıza neden olabilir.
Derin bir nefes al:
Hepimiz, kendimizi kötü ve gergin hissettiğimiz zamanlar yaşayabiliriz ve bu çok doğaldır. İşte tam o anda derin bir nefes almak, sakinleşmen adına sana yardımcı olacaktır. Yapılan araştırmalar, nefes alma egzersizinin stresi azalttığını doğruluyor. Stresli hissettiğin zamanlarda uygulayabileceğin adımlar şu şekilde olacaktır:
- Gözlerini kapat. Keyifli bir anı yada güzel bir yeri hayal etmeye çalış.
- Burnundan yavaş ve derin bir nefes al.
- Nefesi ağzından veya burnundan yavaşça ver.
- Sakinleştiğini hissetmeye başlayana kadar bu işlemi birkaç kez tekrarla.
Yavaş ve bilinçli şekilde nefes almakta zorlandığına inanıyorsan, bu egzersizi her nefes alışında ve verişinde 5’e kadar sayarak tekrar deneyebilirsin. Stres kontrolünü artırmak adına daha detaylı bilgiye sahip olmak istiyorsan, blogumuzda yayınlanan “Stres Nedir?” ve “Stres Yönetimi Nedir?” içeriklerine göz atabilirsin.
Günlük rutinine egzersizi ekle:
Beden ve ruh sağlığımız birbirinden bağımsız düşünülemez. Düzenli hareket etmek, özsaygı ve mutluluğu artırırken stresi, kaygı ile ilgili duyguları ve depresyon belirtilerini azaltmaya yardımcı olur.
Egzersiz yapmak sana göre değilse meditasyon yapmayı deneyebilirsin. Farkındalığı geliştirmek için kullanılan bu yöntemin birçok türü bulunuyor. Odaklanmayı sağlama, dikkati keskinleştirme ve kendimizle bağ kurmamızı sağlama gibi birçok yararı bulunan meditasyon, stres kontrolünü sağlamanda da sana destek olur.
Uykunu iyi al:
Çoğu yetişkinin, günde en az 7 saat uykuya ihtiyacı olur. Gün içinde yorgun hissediyorsan veya küçük bir şekerleme uykusuna ihtiyacın varsa, bu geceleri daha çok uyuman gerektiğini gösteriyor olabilir. Yeterli uyku, diyabet, depresyon ve hatta kalp hastalığı gibi bazı kronik rahatsızlıklara yakalanma olasılığını azaltır. Tempon seni daha az uyumaya teşvik ediyorsa da iyi bir uykunun sağlığa, beyin fonksiyonlarının işleyişine ve duygusal olarak iyi hissetme haline yardım edeceğini hatırlatmak isteriz.
Varlığına minnettar olduğun şeyleri düşün:
Sahip olduğumuz şeyleri düşünmek, onların değerinin farkına varmak, umudumuzu ve mutluluğumuzu tazeler. Tam olarak bu nedenle "Nasıl Mutlu Olurum?" sorusuna iyi bir cevap olabilir. Sabah uyandığında yüzünü yıkarken veya kahvaltı hazırlarken bile bunu yapabilirsin. Günün devamında ise bu fikri aklının bir kenarında tutarak sonuna kadar hak ettiğin terfiini veya yanında olduğu için şanslı hissettiğin biri için şükredebilirsin.
Beğendiğin şeyleri takdir etmekten çekinme:
Çevremizdeki insanların olumlu yorumları bizi motive etmek adına önemlidir. Peki, bu kişi neden sen olmayasın? Samimi bir gülümseme ile yapılmış bir iltifat, hakkıyla yapılmış bir işe gösterilen takdir hem seni hem de karşındaki kişinin gününü iyileştirir.
Karşındakinin gününü iyileştirmek, nasıl mutlu olurum sorusunu nasıl mutlu oluruz sorusuna çevirir ve daha çok insanın iyi hissetmesini sağlar. Bir kişiye maddi veya manevi yardım etmek, karşı tarafa olduğu kadar sana da iyi gelir. Bu, karşı tarafın bir ihtiyacını karşılamak olabilecekken, sevdiğin birinin çocuğuna birkaç saatlik göz kulak olman şeklinde de gerçekleşebilir.
Mutsuzluktan kaçma:
Pozitif olmak iyidir fakat kötü olaylar yaşamamız da hayatın bir parçasıdır ve gayet olasıdır. Kendini kötü hissettiğin zaman mutsuzluk hissinden kaçmayıp kabul etmen, problemini çözmen için de iyi olacaktır. O anda seni rahatlatacak bir şey yapmayı tercih edebilirsin ki bu sakin bir yürüyüş veya sevdiğin bir arkadaşınla sohbet etmek olabilir.
Günlük tut:
Planlar yapıp hayaller kurmanın, düşüncelerini toparlamanın ve geçmişe dönüp duygularını analiz etmenin yolu olan günlük tutmak, burada da önemli bir püf nokta olarak karşımıza çıkıyor. Bunun aksini düşünerek, istemediğin duyguları aktardıktan sonra kâğıdı yırtıp, onlardan kurtulmayı da düşünebilirsin. Bizce denemeye değer.
Doğada vakit geçir:
Kendini doğaya bırakmanın faydalarını doğrulayan birçok araştırma var. Sana nefes aldığını hissettiren ağaçlarla dolu huzurlu bir ortamda yürüyüş yapmanın, zihninde ve beyninde olumlu anlamda değişikliğe neden olduğunu söylemeliyiz. Buna ek olarak, doğa resimlerine bakmanın bile insana fayda sağlayacağını savunan bir görüş de mevcut. Belkide dalga sesiyle uyuyanlar da bu mantıkla rahatlıyorlardır.
Dalga sesi demişken, kısa süreli bir seyahate çıkmanın da stresi azaltıp zihinsel ve fiziksel fayda sağladığı dile getiriliyor. Tatilin yarattığı hissiyatın, sadece o dönemi değil, plan anından yolculuğun başlama süresine kadar geçen haftaların da benzer etkileri olduğu görülüyor.
Kendine zaman ayır:
Yoğun tempomuzda kendimize vakit ayırmak, çok aşamalı bir cilt bakımı yapmak bile bazen lüks gibi gelebilir. Tek başına yapmayı sevdiğin çeşitli aktiviteler; öz gelişimin, düşüncelerin, tutkuların için çok değerlidir. Haftanın herhangi bir günü gerçekleştirebileceğin bir ritüelini düşünürken heyecanlanman, o günü daha güzel kılar. Sıcak bir duş, uzun bir yürüyüş, derin sessizlikte kitap okumak…
Kendinle çıkacağın o randevuyu bir rutin haline getirmek, üretkenliğini artırıp sana cesaret verebilir. Evet, yanlış duymadın. Genellikle aksi düşünülse de yapılan bir araştırmada, insanların olumlu duygular yaşadıklarında daha yaratıcı oldukları sonucuna varılmıştır. Çalışmada, olumlu duygulara sahip insanlar daha kaliteli müzakereler sürdürmüş, daha fazla fikir üretmişlerdir.
Bu süreçte kendimize sorular sormalı ve samimi bir arkadaşımızla konuşuyormuşçasına dürüst cevaplar vermeliyiz. Bu sorulardan bazıları,
- Nasıl hissediyorum?
- Neler yapıyorum?
- Nasıl mutlu olurum?
- Bir yıl öncesine göre daha mı mutluyum? gibi sorular olabilir.
Bu konuda düşmemen gereken hata ise, kendini sert bir şekilde yargılamak olacaktır. Geçtiğimiz yıl hayatının en iyi yılı olmamış olabilir. Buna karşın, geçen yılda seni mutsuz eden noktaları nasıl iyileştireceğine dair somut çözümler geliştirmeye çalışabilirsin.
Bazı zamanlarda yaşadığımız şeyler bizi mental anlamda zorlar ve bunu kendi kendimize atlatmamız kolay olmayabilir. Böyle zamanlarda bir uzmana danışmak iyi olabilir. Terapi, sorunlarla baş etme konusunda sana destek olur. Terapiye gitmek için çok büyük bir kriz geçirmen veya bir akıl hastalığına sahip olman gerekmez. Buna ek olarak terapi sürecinin çok uzun olmasına gerek yoktur, bazen birkaç verimli seans bile kendine güzel şeyler katmana yardımcı olur.
Kaynakça:
How to be happier, NHS (National Health Service)
How to Be Happy: 25 Habits to Add to Your Routine, Healthline