stars
stars

Stockholm Sendromu Nedir, Belirtileri Nedir? | Celladına Aşık Olmak

Yazan: Terappin
| 23 Eylül 2022 tarihinde yayınlandı. 01 Haziran 2024 tarihinde güncellendi.
Stockholm Sendromu Nedir, Belirtileri Nedir? | Celladına Aşık Olmak

Daha önce hiç celladına aşık oldun mu? Kulağa ne garip geliyor değil mi? 

Tuhaf ama doğru. Stockholm Sendromu 70’li yıllardan beri hayatımızda. 

Günlük hayatta sıkça duyduğumuz Stockholm Sendromu belirtileri nelerdir ve nasıl tedavi edilir, konunun detaylarını inceleyelim. 

Stockholm Sendromu Nedir? 

Stockholm Sendromu, esir edilmeye karşı verilen psikolojik bir tepkidir. Bu durum, uzun süreli kaçırılma, duygusal, fiziksel ve cinsel istismara maruz kalma durumunda ortaya çıkabilir. Buna maruz kalan kişi kendisini rehin alan kişiye karşı sempati duyar ve onunla bağ kurmaya başlar. Yani, Stockholm Sendromu istismarcı ve istismara uğrayan kişi arasında kurulan travmatik bağdır. Bu bağın kurulmasının en temel nedeni, zorlu koşullar ve bunun yarattığı güçsüzlük hissidir. 

Kaçırılan, rehin alınan kişiler zorlu şartlar altındadırlar. Tehdit, fiziksel şiddet, stres ve manipülasyona maruz kalıyor olabilirler. Bu durumlar kendilerini güçsüz ve kontrolsüz hissetmelerine neden olur. Bu nedenle, istismarcı kişi tarafından gördükleri küçük destekler, örneğin, su ve yemek vermek gibi durumlar o kişi ile aralarında duygusal bir bağ oluşmasına neden olabilir. Yaşamak için bu bağlılık ve güvene ihtiyaç duyarlar. 

Buna bağlı gelişebilecek psikolojik durumlar ise travma bağı, öğrenilmiş çaresizlik ve hırpalanmış kişi sendromudur. 

Tarihçesi 

Stockholm Sendromu hikayesini daha önce duymuş muydun? 

Belki bir filmde, dizide ya da bir kitapta Stockholm sendromu terimine denk gelmiş olabilirsin. Bilenler için ufak bir hatırlatma, bilmeyenler içinse bilgilendirici bir bilgi paylaşımı: 

İsmini, 1973 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’da yaşanan bir banka soygunundan almaktadır. 

1973 yılında şartlı tahliye edilen bir hükümlü olan banka soyguncusu Jan-Erik Olsson, başarısız bir soygun sırasında İsveç'in Stockholm kentindeki en büyük bankalardan biri olan Kreditbanken'in dört çalışanını (üç kadın ve bir erkek) rehin alır. Kendisine yardımcı olması için arkadaşı Clark Olofsson'un hapishaneden serbest bırakılmasını talep eder. Rehineleri altı gün boyunca (23-28 Ağustos) bankanın kasalarından birinde tutarlar. Rehineler serbest bırakıldıklarında, hiçbiri mahkemede rehin alanlara karşı tanıklık etmezler; bunun yerine onların savunmaları için para toplamaya başlarlar. Hatta rehin alınan kadınlardan bir tanesi nişanlısını terk eder ve bir ilişkiye başlamak için soygunculardan birinin hapisten çıkmasını bekler. 

Stockholm polisleri İsveçli bir kriminolog ve psikiyatrist olan Nils Bejerot’dan durumu analiz etmek için yardım isterler. Bejerot rehinelerinin beynin yıkandığını belirtir ve bu duruma soygun girişiminin gerçekleştiği Norrmalmstorg Meydanı'nın adını verir fakat İsveç dışında Stockholm sendromu olarak tanınır. 

Stockholm Sendromu Belirtileri Nelerdir? 

Bu durumun kurbanlarında en sık görülen Stockholm Sendromu belirtileri şunlardır: 

  • Tutsaklara veya istismarcılara karşı olumlu duygular beslemek 

  • Kendilerini tutsak edenlerin inançlarına ve davranışlarına sempati duymak 

  • Polise veya diğer otorite figürlerine karşı olumsuz duygular beslemek 

  • Travma sonrası stres bozukluğu 

  • Flashbacks (geçmişe dönüşler) 

  • Güvensiz, sinirli, gergin veya endişeli hissetmek 

  • Daha önce zevk aldığın şeylerin tadını çıkaramamak veya rahatlayamamak 

  • Odaklanmakta zorluk yaşamak 

Ne kadar ilginç değil mi? Hadi bir de bu sürecin nasıl başlayıp geliştiğine bakalım… 

Stockholm Sendromunun Gelişim Süreci: Nasıl Başlar? 

Stockholm sendromu gelişiminde görülen rehin alan kişi ve rehine arasındaki bu anlaşılması zor bağın temeli, rehinenin duyduğu minnettarlık, sempati ve bunlara bağlı gelişen sadakattir. 

Esir alınma hali sadece fiziksel olarak değil duygusal ve ruhsal olarak da gerçekleşebilir. 

Kaçırılma mağdurlarına kibar davranıldığında veya yaşamalarına izin verildiğinde, genellikle minnettarlık duyarlar ve kendilerini kaçıranların gerçekten iyi insanlar olduklarına inanarak olumlu nitelikler atfederler. 

Bu, kurbanların kendilerine bahşedilen iyi davranışların “kırıntıları” için kötü davranışları “bekledikleri” ve yadırgamadıkları bir travma bağı biçimidir. 

Bu süreç ilk etapta korku anı gibi görülse de taraflar arasındaki özdeşleşme halidir.  Rehine, rehin alan kişinin hareketlerini anlamlandırmaya başladığı için ondan korkmaz ve karşı taraf anlaşıldığını hissettiği için ona zarar vermez. Tam da bu noktada Stockholm Sendromu gelişmeye başlar. Bu kişiler arasında gelişen bir travmatik bağlanmadır. 

Travmatik Bağlanma 

Travmatik bağlanma, ruhsal, fiziksel ve duygusal bir istismara maruz kalınsa bile bunu uygulayan kişiye karşı duyulan bağlılıktır. 

Bu tür bir bağlanma utanç, sömürü ve tehlike gibi bir travma anında ortaya çıkar. Kişi kendini güvende hissetmek için yaşananlara ses çıkarmaz ve “normal” olarak gördüğü ilişkiye devam eder. Dahası kendisine yapılanları örtbas edip açıklamaya bile çalışabilir. 

İstismar eden kişi yaptıklarından pişmanlık duyup özür dileyebilir, jestler yapabilir. Bazen de pişmanlıktan değil karşısındakini kaybetmemek için yaptığı bir eylem olabilir. İstismar edilen kişi, istismara maruz bırakan kişinin iyi niyetli olduğunu, hatasını anladığını düşünebilir ve iletişime devam edebilir. Ancak bu bir döngü haline geldiğinde istismar edilen kişide çaresizlik hissi uyandırır. Döngünün fark edilmesi ve önlenmesi çok önemlidir çünkü travmatik bağlanma tam da bu noktada gerçekleşir. 

Öğrenilmiş çaresizlik, bilişsel çarptırma ve duygusal bağımlılık da işin içine girebilir ve güç dengesizliği arttıkça bağlanma da artar. 

Stockholm Sendromu Nedenleri Nelerdir? 

Stockholm Sendromu, aşağıda belirtilen koşullar altında gelişebilir: 

  • Rehin alınan kişinin kişilik tipi ve kişisel geçmişi 

  • Patron veya ebeveynler gibi otorite figürleri tarafından onaylanma ihtiyacı 

  • Kurbanın, kendisini kaçıranla ya da istismar edenle geçirdiği süre 

  • Uzun süre duygusal bir yükün altında olmak 

  • Rehinelerin, rehin alınma sırasında temel ihtiyaçları karşılandığında ve onlara iyi davranıldığında 

Gündelik Hayatta Stockholm Sendromu 

Hepimiz gündelik yaşamın içinde türlü duygusal ve psikolojik baskılara maruz kalabiliriz. İşçi-işveren, öğrenci-öğretmen, çocuk- ebeveyn hatta arkadaşlar arasında bile olumsuz duygusal bağlar gelişebilir. 

Ancak Stockholm Sendromu günlük akışı ciddi anlamda bozacak travmatik bir olaya maruz kalındığında gerçekleşir. 

Kişiler, fiziksel ve psikolojik varlıklarını sürdürebilmek için travmaya ve istismarcıya boyun eğebilirler. Verilen tepkiler normal olmayabilir. Ancak unutmamak gerekir ki anormal duruma verilen anormal tepkiler son derece normaldir. 

O halde ciddi bir travmaya taşımadan gündelik hayatın içinde yaşanılan streslere karşı önlemler alınmalıdır. Örneğin, iş yerinde kurban psikolojisine girdiğini hissettiğin an mümkün olduğunca ilişkilerini mesafeli bir şekilde düzenlemek iyi bir adım olabilir. Hatta bu konuda uzman bir psikolog ile görüşmek iş hayatındaki ilişkilerini nasıl sağlıklı bir şekilde sürdürebileceğin konusunda seni destekleyecektir. 

Lima Sendromu 

Lima sendromu, tutsak eden veya taciz eden kişinin, kurbanla olumlu bir bağ geliştirdiği psikolojik bir tepkidir. Stockholm sendromu ile tam ters olduğu söylenebilir. 

Nasıl Ortaya Çıkmıştır? 

Adını, 1996 yılının aralık ayında Peru’nun başkenti Lima şehrinde yaşanan bir krizden almıştır. Japon büyükelçisi tarafından düzenlenen bir davette birçok diplomat, iş insanı ve asker dört ay boyunca militanlar tarafından rehin alınmıştır. 

Bu süre boyunca militanlar rehin aldıkları kişilere çok pozitif yaklaşmış ve ihtiyaçlarını karşılaşmışlardır. Hatta büyük bir kısmını serbest bırakmışlardır. Esir alan kişi rehineye karşı empati ve sempati duymaya başlamıştır. 

Aslında bu sırada hissettikleri duygular şunlardır: 

  • Bir tutsakla özdeşleşmeye başlamak 

  • Esir alınan kişiye bağlanma, düşkünlük ve hatta şefkat duyguları geliştirmek 

Stockholm Sendromu Nasıl Tedavi Edilir? 

Stockholm sendromu tedavisinde uygulanan tedavi yöntemleri aşağıda belirtildiği gibidir: 

Bilişsel-davranışçı terapi (BDT) 

Bilişsel davranışçı terapi, bireylerin olumsuz düşünce ve davranışları tanımlamasına ve değiştirmesine yardımcı olan bir terapi şeklidir. Uzman psikolog, danışanın duygusal ve psikolojik manipülasyonu uygulayan kişi ile olan ilişkisinin zararlı doğasını anlamasına yardım eder. Bu zararlı ilişkiyi sürdüren olumsuz düşünce ve davranışların değiştirilmesi hedeflenir. 

Grup terapisi 

Benzer travmaları yaşamış bir grup insanla yapılan terapidir. Grup terapisi, danışanların deneyimlerini paylaşabilecekleri ve duygusal destek alabilecekleri destekleyici bir ortam sağlayabilir. 

İlaç tedavisi 

Genellikle Stockholm sendromu ile ilişkilendirilen depresyon veya anksiyete semptomlarının yönetilmesine yardımcı olmak için ilaç reçete edilebilir. 

Stockholm sendromu başka travmalar tarafından tetikleniyor olabilir ya da bu sendroma bağlı gelişen travmalar yaşanmış olabilir. Bu nedenle, Stockholm sendromu tedavisinde profesyonel bir yardım gereklidir. 

Günümüz Toplumlarında Stockholm Sendromu 

Stockholm sendromu gelişiminin sadece kaçırılma ve rehin alınma gibi durumlarda gerçekleştiği düşünülse de aslında ortaya çıkabileceği pek çok farklı durum vardır. 

Temelinde hayatta kalma içgüdüsü yatar. Kaçırıldığında ya da rehin alındığında günlük yaşamın normal endişelerini tamamen unutursun. Yoğun olarak hissettiğin duygu hayatta kalma isteği olur. Hayatta kalman ise seni kaçıran kişinin iradesine bağlıdır. Bütünüyle onun elindesindir. 

Bu durum zorunlu bir bağımlılık duygusu yaratır. Böyle bir durumda ufacık bir hareketi bile kendine karşı bir jest ve iyi niyet göstergesi zannedebilirsin. Bunun sonucunda ise istismar eden kişiye duygusal olarak bağlanmaya başlarsın. 

Günümüzde ise örneklerine en sık sağlıksız ikili ilişkilerde, çocuk istismarlarında, şiddet gören kadınlarda ve tecavüz durumlarında rastlanır. 

Sağlıksız İlişkiler 

Değer ve saygı görmediğin ilişkilerin arasında sıkışıp kalmış olabilirsin. Karşı tarafın yaptığı her hareketi “Aslında öyle değildir, şu sebeple henüz bana dönmedi” gibi pek çok bahane cümleleri ile örtbas etmeye çalışabilirsin. Bu bir travmatik bağlanmadır ve birçok sebebi vardır. Örneğin, yalnız kalmaktan ve reddedilmekten korkmak tetikleyici iki duygu olabilir. Bu nedenle cinsel, fiziksel, duygusal istismarın yanı sıra ensest bağlar da geliştirebilir. 

Çocuk İstismarı 

İstismarcılar kurbanlarını sık sık zarar vermekle, hatta ölümle tehdit edebilirler. Hele ki böyle bir durum bir çocuğa uygulandığında olanca savunmasızlığıyla istismarcıya karşı koyması pek de mümkün olmayacaktır. Bu nedenle çocuk mağdurlar, itaatkâr davranarak istismarcılarını üzmekten, sinirlendirmekten kaçınmaya çalışacaktır. Bu onların savunma mekanizmasıdır çünkü zarar görmek istemezler, korku ve endişe içinde kıvranırken sadece itaat edebilirler.  Dahası istismarcılar gerçek bir duygu olarak algılanabilecek bir nezaket gösterebilirler. Bu durum çocuğun kafasını daha da karıştırabilir ve ilişkinin olumsuz doğasını anlamamasına yol açarak Stockholm sendromu gelişimine zemin oluşturabilir. 

Seks Ticareti 

Seks ticareti Stockholm sendromu durumunun en sık görünebileceği durumlardan birisidir. Ciddi travmatik bağlar geliştirilebilir. Böyle bir durumda kişiler genellikle en temel ihtiyaçlarını karşılamak için bile (su, ekmek, tuvalet) istismarcıya yoğun bir şekilde bağlanabilirler. İstismarcı en temel yaşamsal fonksiyonlarını bile sağladığında onlara duydukları güven ve sempati artar. Ne yazık ki kendilerini koruma dürtüsü, misilleme korkusu gibi yoğun hislerle başa çıkma zorunda kaldıklarından polis ile iş birliği yapmaktan bile kaçınırlar. 

Spor Koçluğu 

Başlık seni şaşırttı mı? 

Spor, insanların becerilerini geliştirebilecekleri, olumlu sosyal ilişkiler kurdukları bir aktivite iken nasıl olur da Stockholm sendromu gibi bir travmatik bağlanmaya dönüşebilir değil mi? 

Maalesef bu ilişkilerin bazıları sonunda çok olumsuz bir bağa dönüşebilir. Sporcular, koçlarının kendileri için en iyisini istediğine kendilerini ikna ederek duygusal istismara katlanabilir ve kendilerini acı verici antrenmanlara maruz bırakabilirler. 

Ayrıca koçlarının yapması gereken sıkı çalışmaya da sempati duyabilirler. Veya kötü bir muameleyi, iyi bir eğitim gerekli disiplin davranışı olarak görüp hoş karşılayabilirler. 

Özet 

Stockholm Sendromu insanların duygusal, fiziksel ve ruhsal istismara maruz kaldığı zorlu koşullar altında, istismarcıya karşı duygusal bir bağ geliştirdiği bir durumdur. İstismarcıların kurbanlarına karşı küçük jestler yapması, temel ihtiyaçları karşılaması ve tehditlerle manipülasyon yapması, kurbanların kendilerine olan güvenini sarsabilir ve onları istismarcıya daha fazla yakınlaştırabilir. Bu bağlanma, travmatik deneyimlerle birlikte öğrenilmiş çaresizlik, bilişsel çarptırma ve duygusal bağımlılığa yol açabilir. 

Günümüzde Stockholm Sendromu farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Sağlıksız ikili ilişkiler, çocuk istismarı, cinsel istismar ve seks ticareti gibi durumlar, sendromun yaygın olarak görüldüğü alanlar arasındadır. Ayrıca spor koçluğu gibi farklı alanlarda bile duygusal istismarın ortaya çıkabileceği ve sporcuların koçlarına karşı Stockholm Sendromu geliştirebileceği görülmektedir. 

Sendromun tedavisi genellikle profesyonel yardım gerektirir. Bilişsel-davranışçı terapi, grup terapisi ve ilaç tedavisi, Stockholm Sendromu deneyimleyen bireylerin iyileşmesine yardımcı olan yöntemlerdir. Kişilerin kendi deneyimlerini anlaması, sağlıklı sınırlar koyması ve uzman desteği alması önemlidir. 

Stockholm Sendromu, istismara maruz kalan bireylerin hayatta kalma içgüdüsüyle geliştirdiği bir bağlanma türüdür. Bu sendromun etkileri ve belirtileri çeşitlidir ve profesyonel destekle yönetilebilir. Toplumun farkındalığının artırılması ve erken müdahale Stockholm sendromu kaynaklı etkileri azaltmak ve mağdurlara yardımcı olmak açısından önemlidir. 

 

Kaynakça 

Stockholm Syndrome: What It Is, Symptoms and How to Treat, Cleveland Clinic 

What Is Stockholm Syndrome?, WebMD, 2021 

What Is Lima Syndrome?, Healthline, 2020 

What Is Stockholm Syndrome?, BBC News, 2013 

Why Stockholm Syndrome Happens and How to Help, GoodTherapy, 2019 

Paylaş
Terappin LinkedIn Terappin LinkedIn Terappin LinkedIn Terappin Youtube Kanalı

BLOG

Önerilen Diğer İçerikler

Terappin'de ilk Seansın BASLAT500 koduyla 500 TL İndirimli!

Terappin'in uzman klinik psikologları ile daha huzurlu bir hayata ulaşabileceğin terapi yolculuğuna ilk adımı at.

Terapi Yolculuğuna Başla