
*Duygu odaklı terapinin güçlü yönleri nelerdir?
*Çiftler için duygu odaklı terapi
*Bireyler için duygu odaklı terapi
*Aileler için duygu odaklı terapi
Nedir?
Gelişimsel kişilik teorisi ve yakın ilişkilerle birlikte geliştirilmiş psikoterapiye yönelik iyi bilinen hümanist yaklaşımdır. Bu terapi modelinin 1980’li yıllarda ortaya çıktığı bilinmektedir. Bu psikoterapik yaklaşım, bireysel işlev bozukluğu ve sağlığı daha geniş çerçevede anlamamıza yardımcı olmaktadır. Daha iyi anlamamız sağlanan diğer alanlar ise ikili ilişkilerin doğası ve aile bağları hakkındadır. Bağlanma ya da bağ kurma, insanların doğuştan ilişkisel, sosyal ve başkalarıyla yakın bağlara sahip olma olarak tanımlanır.
Bu terapi modeli, bireysel deneyimlerde ve ikili ilişkilerde anahtar element olarak duygu ve duygu yönetimini öne çıkarır.
Duygu odaklı terapi en çok aşağıdakilerle bilinir:
- Denenmiş ve kanıtlanmış çift müdahalesi.
Fakat, duygu odaklı terapi ayrıca bireyler için aşağıdaki durumlarda da kullanılır:
- Depresyon
- Anksiyete
- Travma sonrası stres bozukluğu
- Aile bağlarını düzeltme
Bu model hem benlik hem de anahtar ilişkilerdeki temel düzenleyici faktörlere odaklanmak ve bunları değiştirmek için patolojik olmayan deneyimsel, ve ilişkisel sistem tekniklerini kullanarak bağlanma biliminin ilkelerini işler hale getirir.
Günümüzde birçok duygu odaklı terapi araştırmaları çiftlerdeki değişim ve sonuçlarına odaklanmaktadır. Ayrıca, çiftler için duygu odaklı terapi modeli alandaki en öne çıkan araştırmalardan biridir.
Kısaca, duygu odaklı terapi, birçok ülkede benimsenmiş, bireysel ve ilişkisel işlev bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan psikoterapi modellerinden biridir.
Duygu Odaklı Terapinin Güçlü Yönleri Nelerdir?
Oldukça yaygın olarak kullanılan bu terapi modeli, tabi ki birçok fayda ve güçlü yönleriyle gelmektedir.
Sizler için bu terapini yaklaşımının güçlü yönlerinin bir listesini oluşturduk!
- Duygu odaklı terapi, kişisel gelişim, işlev bozukluğu ve sağlık, ilişki sıkıntıları ve yetişkin aşk ilişkinin açık ve araştırmaya dayalı kavramsallaştırmalarına dayanmaktadır.
- Deneyimsel Rogerian tekniklerini yapısal sistemik müdahalelerle birleştirerek işbirlikçidir ve danışanlara saygılıdır.
- Değişim stratejileri ve araya girme durumları daha önceden belirlenmiştir.
- Değişim sürecindeki anahtar hareketler ve anlar 3 aşamaya ayrılmıştır. Ayrıca, anahtar değişimler terapinin sonunda başarılı olarak tanımlanmasını sağlar.
- Duygu odaklı terapi günümüzde 30 yılı aşkın bir araştırmaya dayanmaktadır. Ayrıca, değişim süreci ve başarının habercileri üzerine de araştırmalar yapılmaktadır.
- Bu terapi modeli, birçok farklı soruna ve nüfusa hizmet vermektedir.
Uzun süredir üzerine araştırma yapılan duygu odaklı terapi modeli, birçok psikolojik sorunu tedavi etmede kullanılmaktadır. Özellikle birçok ülkede uzman psikologlar tarafından kullanılan bu model hem aile hem çift hem de bireysel sorunları çözmeyi hedefler.
Bu terapi yaklaşımını deneyimleme seçeneklerinden biri de online terapi uygulama ve hizmetlerini kullanmaktır. Terapinin başarısı ve süreci hem online hem de yüz yüze terapide aynıdır. Hatta online terapi birçok avantajıyla birlikte gelmektedir!
Duygu Odaklı Terapi Süreci
Her terapi modelinde olduğu gibi, bu terapi yaklaşımında da belirli bir süreç takip edilir. Terapist, belirli bir süreci takip eder ve danışanlarıyla bu yolda ilerler. Sizler için bu terapi yaklaşımının sürecinin nasıl başladığını birlikte inceleyelim istedik. Aşağıda, bu terapi modelinin nasıl başladığının kısa açıklamasını bulabilirsiniz.
- Bağlanma: Danışan ve terapist arasındaki bağın kurulmasına yardımcı olan adımlar; hislerin dinlenilmesi, empati yapılmasıdır. Özellikle danışanın duygularına değer verildiğini hissetmesi terapist ve danışan arasındaki bağın kurulmasında büyük rol oynar. Bu bağın kurulması, terapistin, danışanın öfkesini ya da acısını daha iyi hissetmesini sağlar. Böylece, danışanın bu duyguların kendisinde yaratmış olduğu duyguların terapist tarafından daha net anlaşılması sağlanır. Bağlanmanın gerçekleşmesinin ardından terapist ve danışan odaklanılması gereken ortak noktayı daha kolay belirler. Böylece duyguların ortaya çıkmasını tetikleyen durumlar terapist tarafından daha iyi incelenebilir.
- Hissettirmek ve keşfetmek: Kurulan bağ sayesinde terapist ve danışan duyguları daha açık bir şekilde konuşabilir. Danışanın kendisine acı veren ya da zorlayan duyguları konuşması için terapistin güvenilir ve rahat bir ortam oluşturması gerekmektedir. Danışan, duygularını rahatça dile getirebildiği sürece, bu duyguların yönetiminin yapılması daha da kolaylaşır.
- Duygunun yeniden yapılandırılması: İlk iki adımın başarılı bir şekilde gerçekleşmesinin ardından duyguların yeniden yapılandırılması başlar. Danışanın duyguları yeniden ele alınır ve ihtiyaç durumunda tekrar nasıl yapılandırılacağı terapist ile tartışılır. Buradaki temel hedef, danışanın içsel kaynaklarını belirlemesidir. Terapist, danışanın duygularındaki asıl sebebini kendi kendine keşfedip dile getirmesini sağlar. Böylelikle, duygular yeniden yapılandırılır.
Çiftler için Duygu Odaklı Terapi
Çiftler için duygu odaklı terapi, 1980’lerde çift terapisi kapsamında geliştirilmiş kısa süreli (8-20 seans arası) yapılandırılmış bir modeldir. Bu modelin müdahaleleri, ilişkilerdeki temel iletişim yapısına ve iletişimin yeniden yapılandırılmasına yönelik hümanist bir yaklaşım olarak tanımlanabilir.
Özellikle bu terapi yaklaşımı üzerinde birçok farklı araştırmalar yapılmış ve hala yapılmaktadır. Aşağıdakiler kapsamında geniş araştırma alanı mevcuttur:
- Depresyon
- Travmadan kaynaklanan anksiyete veya stres
- Hastalık
- Affetme çelişkileri
Çiftler için duygu odaklı terapinin hedefleri aşağıdaki gibidir:
- Önemli duygusal tepkileri ve bu süreçte benlik organizasyonunu genişletmek, yeniden düzenlemek.
- Partnerlerin etkileşim noktalarında ve modellerinde olumlu bir değişim yaratmak.
- Partnerler arasında güvenli bir bağ oluşturulmasını teşvik etmek.
Bireyler için Duygu Odaklı Terapi
Bireyler için duygu odaklı terapi, aynı çiftler ve aileler için duygu odaklı terapi gibi bağ kurma bilimsel araştırma temelli yaklaşımdır. Partnerle olan iletişim ve ilişkiyi yeniden yapılandırmayı ve daha geniş çerçeveden keşfetmeyi hedefleyen hümanist deneyimsel hedeflere odaklanır.
Bu modelde, duygular temel deneyim ve iletişimi bağlar ve düzenler yapıdadır.
Bireyler için duygu odaklı terapinin ana hedefleri aşağıdaki gibidir:
- Benlik ve öteki modellerini olumlu yönde etkileyen istikrarlı ve kalıcı değişimi şekillendiren düzeltici deneyimler sunmak.
- Hassasiyetin denge ile rastlaştığı dönüştürücü anlar sunmak.
- Danışanların güvenli bağ kurmasını sağlamak için açıklık ve tüm özveriyi erişime sunmak.
- Danışanların varoluşsal yaşam sorunlarıyla başa çıkabilen ve tamamen canlı bir insan olabilen tutarlı bir yetkin benlik duygusunu şekillendirmelerini sağlamak.
Aileler için Duygu Odaklı Terapi
Bu terapi modeli, aile bağları ve ilişkilerini artırmak ve kurmak için duygu odaklı terapi yaklaşımını takip eder. Aileler için duygu odaklı terapi ile amaçlanan aile bireyleri arasındaki iletişim yollarını keşfetmek ve görülen iletişim sorunlarını onarmaktır.
Bu terapi modelinin ana amaçları aşağıda listelendiği gibidir:
- Aile içindeki olumsuzluğa sebep olan yapının belirlenmesi ve farkındalığının artırılması.
- Aile sıkıntılarını ve çocuk sorunlarını ilişki içinde engelleyen sorunu yeniden çerçevelemek.
- Reddedilen bağlanmayla ilgili ihtiyaçlara erişimi teşvik etmek ve altta yatan önemseme engelinin fark edilmesini sağlamak.
- Karşılanmayan bağlanma ihtiyaçlarının ve önemsemeyi göstermenin yollarının paylaşılmasını kolaylaştırmak.