Aniden yoğun bir korku, kalp çarpıntısı, baş dönmesi, nefes almada güçlük ve terleme gibi belirtiler mi yaşıyorsun?
Deneyimleyen kişi için korku dolu bir deneyim olan panik ataklar, aniden ortaya çıkar ve ilk kez deneyimleyen kişi için bu durumu tanımlamak zordur.
Bu yazımızda senin için panik atağı tanımlarken, nedenleri ve belirtileri nedir, nasıl tanısı konur ve nasıl tedavi edilir gibi merak edilen pek çok sorunun cevabına yer verdik.
Hazırsan başlayalım mı?
“Panik atak nedir?” sorusunu doğru bir şekilde cevaplamak panik atağı deneyimlemek kadar zor.
Her gün yüzlerce insan farklı sebeplerle ve farklı şiddetle bu rahatsızlığı deneyimliyor.
Panik atak anksiyetenin en sık görülen türüdür. Günümüzde son derece yaygın olan bu hastalığı toplumun % 35’i hayatlarının belli bir döneminde mutlaka deneyimlemektedir.
Çarpıntı, terleme, baş dönmesi, göğüs ağrısı, titreme, nefes darlığı, uyuşukluk, kontrol kaybı ve ölüm korkusu gibi yoğun duyguların aniden belirmesi ve kişide yoğun bir korku ve kaygı yaratması haline denir.
Panik atak krizleri birkaç dakika ya da bir saat sürebilir. Fakat fiziksel ve duygusal etkileri birkaç saat devam etmektedir.
Eğer tedavi edilmezse sıklığına ve şiddetine göre bireylerin yaşamından fiziksel ve de duygusal ciddi hasarlara neden olmaktadır.
Panik bozukluk, sık ve ani panik ataklarla karakterize bir rahatsızlıktır. Ancak atak geçiren herkesin panik bozukluk geliştirmeyeceğini belirtmemiz gerek. Bundan ziyade panik bozukluk, atakların açık bir tehlike ya da bir tetikleyicinin olmadığı durumlarda da kendini göstermesidir. Bu kişiler panik bozukluğunda sürekli olarak korku, rahatsızlık ve kontrolü kaybetme hissi ile boğuşurlar.
Bu durumla yeni yüzleşen biri için ilk atak kalp krizi benzeri özellikler (karıncalanma, hızlı kalp atışı ve titreme gibi) gösterir ve bir anda ortaya çıkabilir. Panik bozukluk yaşayan kişilerin birçoğu, geçirebilecekleri nöbetlerden endişe ve korku duyarak hayatlarında büyük değişiklikler yapabilirler. Bu değişiklikler kişinin yaşam kalitesini düşürür niteliktedir.
Panik atakların sıklığı, günde birkaç kez ile yılda birkaç kez olma arasında değişebilir. Panik bozukluk genç yetişkinliğin sonlarında veya yetişkinliğin başlarında ortaya çıkar. Kadınların panik bozukluğa sahip olma riski erkeklere kıyasla daha fazladır.
Birçok nedene bağlı gelişebilir. Tetikleyicileri ise kişilerin mizacına, sosyal ve kültürel durumuna göre değişmektedir. İlk başlarda herhangi bir uyarıcı olmadan aniden meydana gelebilse de zaman içerisinde pek çok nedene bağlı gelişmektedir. O nedenleri senin için sıraladık:
Genetik:
Birinci dereceden akrabalarında bu sorunun görülmüş olması, sende ve senden sonraki kuşaklarda panik atağın yaşanma riskini %15 oranında arttırmaktadır.
Dahası kan bağı olan akrabalarında tetikleyici olan durumlardan herhangi birisi yaşandıysa (alkol ve madde bağımlılığı, depresyon, anksiyete bozukluğu) atak yaşama riskin oldukça yüksektir.
Ölümler, Ayrılıklar, Boşanmalar, Kayıplar:
Travmalar, güvensizlik duygusu, kaybetme korkusu ve ayrılık kaygısı panik atağın en büyük tetikleyicilerindendir. Çocukluk ve ilk gençlik dönemlerinde hayatlarında ciddi travmalar deneyimlemiş bireyler sonraki yaşlarında panik atak krizlerine açık hale gelirler.
Sosyal Çevre ve Aile Yaşantısı:
Zaman zaman hepimiz aile problemleri, maddi ve manevi zorluklar, akran ve toplum baskısı gibi olumsuz durumları deneyimleriz. Peki, herkesin yaşadığı bu sıkıntılar neden panik atağa neden olur?
Sosyal çevremizde ve ailemizde gördüğümüz bütün bu sıkıntılar bize temelde aşağıdaki duyguları aşılar ve bu duygularda korku ve kaygı yaratır.
Bulunduğum çevre tehlikelerle ve bilinmezliklerle dolu.
Güvende değilim.
Yalnızım ve şüpheliyim.
Aşırı eleştirici ve denetleyici bir düzenin içindeyim.
Özgüvenimi kaybediyorum.
Gebelik, Hormonlar ve Tıbbi Olaylar:
Özellikle kadınların üçte birinde doğum, düşük, rahmin alınması gibi operasyonlardan sonra yoğun bir şekilde gözlemlenir. Bu atakların ortaya çıkmasında hormonların da etkileri yadsınamayacak düzeydedir. Adet öncesi ve adet esnasında, menopoza girildiğinde panik atak nöbetleri artar.
Bunun yanı sıra bazı tıbbi operasyonlar, tiroit hastalığı, endokrinolojik bozukluk, atak riskini arttırır.
Belirtileri aniden görülürler ve belirtiler başladıktan sonra durdurmanın bir yolu yoktur. Genellikle bir atak başladıktan sonra 10 dakika içinde zirveye ulaşabilir. Kısa süre sonra ortadan kaybolur.
En sık görülen belirtiler şunlardır:
Göğüs ağrısı
Titreme
Boğulma hissi
Ateş basması
Nefes almada zorluk
Kontrolü kaybetme korkusu
Ölüm korkusu
Yoğun korku hissi
Mide bulantısı
Hızlı kalp atışı ve kalp krizi geçirecek gibi hissetme
Terleme titreme
Parmaklarda veya ayak parmaklarında karıncalanma veya uyuşma
Bu belirtiler bir panik atak sırasında oldukça rahatsız edici olabilir ve bireyin hayatını etkileyebilir. Panik ataklarla başa çıkmak ve belirtilerle mücadele etmek için genellikle profesyonel yardım önerilir. Bu ataklar kontrol edilebilir ve tedavi edilebilir, bu nedenle belirtileriniz varsa bir doktora danışmak önemlidir.
Geçirebileceği nöbetlerden kaygı duyan kişinin yaşamını büyük ölçüde değiştirebileceğini ve bu durumun yaşam kalitesini olumsuz etkileyebileceğini belirtmiştik. Kişi, bu ataklar yüzünden aşağıdaki şekillerde etkilenebilir:
Depresyon, anksiyete ve benzer rahatsızlıklar
Sosyal ortamlardan kaçınma
İş ve okul ortamında sorunlar
Finansal sorunlar
Evden çıkma korkusu ya da araç kullanımı korkusu
Sık sık doktora gitme isteği ve ihtiyacı
İntihar düşünceleri ve teşebbüsü
Bazı durumlarda panik bozukluğuna kalabalık ve açık alan korkusu anlamına gelen agorafobi eşlik edebilir. Bunun sebebi ise kişi, atak anında bu ortamlardan uzaklaşamayacağından korkar.
Panik atakların görülme nedenleri ve belirtileri yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir. Şimdi de bu sorunu daha iyi anlamak için bu farkları inceleyelim.
Çocuklarda ve Ergenlerde:
Her 8 çocuktan birinde görülebilmektedir. Ancak çocuklar kendilerini yetişkinler kadar iyi ifade edemedikleri için aileler bu durumu erken fark etmekte zorlanabilirler.
Çocuğunda aşağıdaki durumları uzun bir süre düzenli aralıklarla gözlemliyorsan bir doktora danışmalısın.
Ani öfke patlamaları
Sıkça tuvalete çıkma
Nedensiz yere normalin üzerinde ağlamalar
Sık sık hissedilen karın ağrısı
Yoğun bir korku ve kaygı duygusu
Anne-babadan bir an olsun ayrılamama ve okula gitmeyi reddetme
Gelişme döneminde sıkça görülen bu hastalık 11 yaş civarında ortaya çıkmaktadır. 13-15 yaş aralığında ise yaklaşık %25 oranında hafif ve orta düzeyde görülmektedir. Kız çocuklarında erkek çocuklarına kıyasla daha fazla gözlemlenir.
Ergenlerde görülen ortak belirtiler ise şunlardır:
Nefes darlığı ve kalp krizi geçirecek gibi hissetmek
Ürperme, sıcak basması, karıncalanma ve uyuşma
Karın ağrısı ve mide bulantısı
Uykuya dalmada güçlük çekmek
Yoğun kaygı nedeniyle yeni bir işe başlayamama ya da var olan işi sürdürememe
“ya…. olursa” gibi düşünceleri zihinden uzaklaştıramadığı için gerçekçi olmayan duygu durumlarının içinde olma
Sakin kalmakta ve olayları kontrol etmekte güçlük çekme
Yetişkinlerde:
Her 10 kişiden biri ve belki de daha fazlası hayatlarının bir döneminde bu hastalığı yaşayabilir. Semptomlar tipik olarak erken yetişkinlik döneminde, 18-25 yaş civarında ortaya çıkar.
Bunların yanı sıra aşağıdaki durumlarda atak belirtilerinin tetikleyicisidir:
Genetik faktörler
Büyük stres veya yaşam değişiklikleri
Kafein, tütün, alkol, eğlence amaçlı ilaçlar ve şekerli yiyecek ve içecekler
Ayrıca aşağıdakiler gibi diğer durumların bir belirtisi olabilir:
Belirtiler:
Alkol, tütün veya diğer maddelerin sağlıksız kullanımı
Agorafobi gibi fobiler
Okulda veya işteki sorunlar
Sosyal geri çekilme
Sık tıbbi bakım gerektiren diğer sağlık sorunları
Finansal zorluklar
İntihar düşünceleri veya davranışları
Karın ağrısı ve ateş basması gibi fiziksel emareler
Ölüm korkusu
Farklı yaş gruplarındaki panik atak nedenleri ve belirtileri, her bireyin yaşam deneyimleri ve biyolojik faktörlerine bağlı olarak çeşitlilik göstermektedir. Ancak ortak olan şey, panik atakların tüm yaş gruplarında yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilmesidir. Bu nedenle, belirtilerin erkenden tanınması ve uygun bir tedavi planının oluşturulması önemlidir. Çocuklar ve ergenlerde bu belirtilerin tanınması ve uygun bir destek sağlanması, bu yaş grubunda gelecekteki ruh sağlığı sorunlarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Yetişkinlerde ise, panik atakların yönetimi ve yaşam tarzı değişiklikleri, yaşam kalitesini artırmaya ve diğer sağlık sorunlarını önlemeye yardımcı olabilir. Her yaş grubunda, profesyonel destek almak ve düzenli kontroller yapmak, panik atakların etkilerini en aza indirerek bireylerin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmelerine olanak tanır.
Panik bozukluğu tanısı için özel bir laboratuvar testi yoktur. Semptomlar kalp krizi ile çok benzeyebileceğinden, doktorun muhtemelen seni muayene ederek ve diğer sağlık sorunlarını eleyerek tanı koymaya başlayacaktır.
Belirtilerine başka bir durum neden olmuyorsa ve iki kez veya daha fazla ya da rastgele atak geçirdiysen ve tekrarlama korkusu yaşıyorsan, muhtemelen panik bozukluğun var demektir.
Doktorun seni psikoterapiste sevk edebilir. Ya da aşağıdakileri önerebilir:
Ataklara neden olan sağlıksız düşünce ve davranışları nasıl değiştireceğinizi öğrenmenize yardımcı olan ‘Bilişsel Davranışçı Terapi’ adı verilen bir tür konuşma terapisi
Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) veya serotonin ve norepinefrin geri alım inhibitörleri (SNRI'ler) gibi antidepresanlar
Merkezi sinir sistemini etkileyen sakinleştiriciler olan benzodiazepinler (Bunlar uzun süre kullanılmaz çünkü onlara bağımlı olabilirsin.)
Anksiyete önleyici ilaçlar (Benzodiazepinler gibi, bunlar kısa vadede daha iyi çalışır.)
Kafeini azaltmak
Düzenli egzersiz
Alkolü sınırlamak
Derin nefes egzersizleri
Panik bozukluğu tedavisi genellikle kişisel ihtiyaçlarınıza ve belirtilerinizin ciddiyetine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Doktorunuzun önerdiği tedaviler, ataklarınızın şiddetini ve sıklığını azaltmayı ve yaşam kalitenizi artırmayı amaçlayacaktır. Bu nedenle, belirtilerinizi kontrol altında tutmak için doktorunuzla yakın iş birliği yapmanız önemlidir. Tedavi sürecinde sabırlı olmak ve önerilen yaşam tarzı değişikliklerini uygulamak, panik bozukluğunuzla başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Ek olarak, destek gruplarına katılmak veya çevrimiçi kaynaklar aracılığıyla başkalarıyla deneyimlerinizi paylaşmak, duygusal destek ve ilham kaynağı olabilir. Unutmayın ki, panik bozukluğu tedavi edilebilir ve doğru tedaviyle önemli bir rahatlama ve iyileşme sağlanabilir.
Panik atak tedavisi mümkün olan psikolojik bir hastalıktır. İlaçlarla tedavi edilebildiği gibi ilaçsız tedavisi de mümkündür. Tedavisi sürecinde tercih ettiğimiz terapi yöntemlerini senin için listeledik:
Bilişsel davranışçı terapi ya da konuşma terapisi adıyla da bilinen psikoterapi yöntemi en sık tercih edilen yöntemlerden birisidir.
Tedavi sürecinde danışanlarla hastalığının nedenleri ve sonuçları, bu hastalığın onlarda yarattığı duygu ve düşünceleri ve son olarak hastalığın tetikleyicilerini bütün detayları ile konuşulmaktadır.
Böylelikle danışanların duygu, düşünce ve davranışlarında sorunlarını saptayarak olumlu bir değişikliğe çevirmeyi hedefler.
İlaç tedavisi ile ilgili süregelen bir sürü tartışma var. Kimi hastalar sakinleştirici ve antidepresan benzeri birçok ilacın bağımlılık yaratacağı ve üretkenliği yavaşlatacağı gerekçesiyle ilaç tedavisini reddeder.
Oysaki bu algı bütünüyle yanlıştır. Öncelikle bu ilaçlar bir doktor reçetesi olmaksızın verilmez. Hastalığın görülme sıklığı ve şiddetine göre ilaçların dozları belirlenir. İlaçların etkisi 2-3 haftada görülmeye başlandığı için ilk 3 hafta panik atak krizleri devam edebilir ve bunda endişelenecek bir durum yoktur.
Panik atak nedir başlığı altında en sık görebileceğimiz alt başlık nefes egzersizi tedavisidir. Özellikle içinde bulunduğumuz modern çağda bu tedavi yöntemi ile ilgili araştırmalar ve pratikler olumlu yönde sürekli gelişmektedir.
Nefes egzersizleri 4 alt birimden oluşur.
Diyafram nefes egzersizi
Diyafram egzersizi son derece önemlidir çünkü akciğerlerimize doğru havayı iletmemizi sağlar. Günde 10 tekrar 3 set şeklinde ilerletmemiz gerekir.
Nefes farkındalığı egzersizi
An’da kalmak ve zihnimizdeki düşüncelerin dağılmasına izin vermek için en etkili yöntemlerden biridir. Hiçbir olumsuzluğa yer vermeden sadece şimdiye ve hiçliğe odaklanarak mutlu ve huzurlu hissetmemiz için yardım eder.
4-7-8 nefes egzersizi
Sinir sisteminin rahatlamasına ve ciğerlere daha çok hava dolmasına yardım eder. Burundan nefes alıp 4’e kadar sayıyoruz, sonra 7’ye kadar sayarak aldığımız nefesi tutuyoruz ve daha sonra 8’e kadar sayarak tuttuğumuz nefesi veriyoruz.
Kontrollü ve yavaş nefes egzersizi
5 dakika süreyle uygulanması gereken bu yöntemin basamakları şöyledir:
Dik bir oturuşta omuzlar hafifçe geriye itilir.
Burundan yavaş ve derin bir nefes alınır.
Dudaklar balon üfler gibi hafifçe büzülerek nefes hafifçe dışarıya verilir.
Nefes egzersizleri atakları yönetmek ve stresle başa çıkmak için önemli bir araçtır. Bu egzersizler bedeni ve zihni sakinleştirerek kişinin duygu durumunu dengelemeye ve rahatlamaya yardımcı olur. Düzenli olarak uygulanan nefes egzersizleri, kişinin farkındalığını artırarak stresle başa çıkmada daha etkin olmasını sağlar. Aynı zamanda, bu pratikler kişinin içsel huzurunu bulmasına ve panik atakların neden olduğu fiziksel semptomları hafifletmesine yardımcı olur. Nefes egzersizleri, basit ve ulaşılabilir bir yöntem olarak panik ataklarla mücadelede etkili bir destek aracıdır. Bu nedenle, panik atakların etkilerini azaltmak ve daha dengeli bir yaşam sürdürmek için nefes egzersizlerini günlük rutininizin bir parçası haline getirebilirsiniz.
Panik atak, aniden ortaya çıkan ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen yoğun korku ve kaygı nöbetlerini ifade eder. Yaş grupları, belirtiler ve nedenler açısından farklılıklar gösterse de genel olarak çeşitli tetikleyicilere ve kişisel faktörlere bağlı olarak gelişir. Bu durum kişinin günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini ve genel ruh halini etkiler.
Tanı süreci genellikle diğer sağlık sorunlarını dışlayarak gerçekleşir ve belirtilere yönelik bir tedavi planı oluşturulması önemlidir. Bilişsel davranışçı terapi, konuşma terapisi ve ilaç tedavisi gibi çeşitli tedavi yöntemleri, atakların şiddetini ve sıklığını azaltmaya yardımcı olmayı amaçlar. Düzenli egzersiz, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları ve nefes egzersizleri de belirtileri yönetmede etkilidir.
Farklı yaş gruplarında farklı belirti ve nedenlerden bahsetmek mümkündür. Bu nedenle çocuklar, ergenler ve yetişkinlerde semptomların farkında olmak ve uygun destek sağlamak önemlidir. Profesyonel yardım ve destek grupları ataklarla başa çıkmak ve bireylerin yaşam kalitesini artırmak için önemli araçlardır.
Neticede çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan ve bireyin yaşam kalitesini etkileyebilen bu rahatsızlık, doğru tedavi ve destekle kontrol altına alınabilir ve bireyler sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürebilir.
Terappin ailesi olarak ruh sağlığını tehdit eden herhangi bir problemde yanındayız! Her biri ruh sağlığı konusunda uzman olan terapist ve psikologlarımıza Terappin uygulaması üzerinden günün her saati erişmen mümkün.
Panic Attacks & Panic Disorder, Cleveland Clinic, 2023
Panic Disorder, NHS, 2020
Panic Attack Symptoms, Web MD, 2021
Panic Disorder: When Fear Overwhelms, National Institute of Mental Health, 2022
Panic Attacks and Panic Disorder: Symptoms & Causes, Mayo Clinic, 2018
Panic Attacks and Panic Disorder: Diagnosis & Treatment, Mayo Clinic, 2018
Sana en uygun online psikolog ile eşleşmek için testi çöz
BAŞLAİlk seansın %15 indirimli
Kod: BASLA15Terapine Şimdi Başla
Terapistleri GörüntüleTerappin'in uzman klinik psikologları ile daha huzurlu bir hayata ulaşabileceğin terapi yolculuğuna ilk adımı at.